İşe göre adamdan sınavla yükselmeye kadar 13 maddelik 'etik' kod
Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun kamu personeline yönelik hazırladığı 13 maddelik yol haritası, Türkiye'de kamu hizmetlerinin etkinliği, şeffaflığı ve adalete dayalı bir şekilde yürütülmesini hedefliyor. Bu yol haritası, özellikle yerel yönetimlerde işe alımların ve görevde yükselmelerin adaletli bir şekilde gerçekleştirilmesi için önemli bir kılavuz niteliği taşıyor. Rehberi kamu personel rejimi alanındaki duayen isim Ahmet Ünlü rehberi gündeme getirdi.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun kamu personeline yönelik hazırladığı 13 maddelik yol haritası, Türkiye'de kamu hizmetlerinin etkinliği, şeffaflığı ve adalete dayalı bir şekilde yürütülmesini hedefliyor. Bu yol haritası, özellikle yerel yönetimlerde işe alımların ve görevde yükselmelerin adaletli bir şekilde gerçekleştirilmesi için önemli bir kılavuz niteliği taşıyor. Kamu personel rejimi alanındaki duayen isim Ahmet Ünlü, Yeni Şafak'taki köşesinde Yerel Yönetimler Etik Rehberi 13 maddelik yol haritasını işlemişti.
Ünlü'nün altını çizdiği üzere, rehberde sınavsız atamaların önlenmesi ve işe alım süreçlerinde şeffaflık ve mevzuata uygunluk gibi ilkeler öne çıkıyor. İdarelerin, adil ve objektif kriterlere dayalı olarak işe alımları gerçekleştirmesi ve kamu yararını merkeze alarak atama ve yükselmeleri yapması gerekiyor. Ayrıca, görevde yükselme ve unvan değişiklikleri gibi süreçlerin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması ve kişisel ön yargılar yerine liyakat ve gelişim potansiyeline dayalı kararlar alınması önem arz ediyor.
Bununla birlikte, işçi ve memur olarak istihdam edilen personelin asli kadrolarında çalıştırılması, merkezi sınavların önemi ve psikolojik tacizin önlenmesi gibi konular da yol haritasının odak noktaları arasında yer alıyor. Tüm bu ilkelerin, kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak adına titizlikle uygulanması ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Ancak, bu şekilde etik standartların yükseltilmesi ve kamu hizmetlerinin daha güvenilir ve şeffaf bir şekilde sunulması mümkün olabilir.
Ahmet Ünlü'nün köşe yazısı:
Etik Kurulu'nca hazırlanan kamu personeline yönelik 13 maddelik yol haritası
Bu yazımızda Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından hazırlanan Yerel Yönetimler Etik Rehberi'nde yer alan işe alımlar ve görevde yükselmelerle ilgili 13 maddelik kuralın mevzuata dönüştürülmesinin zamanının gelip gelmediğini açıklamaya çalışacağız.
1- Sınavsız atamaların sıçrama tahtası olarak kullanılması
İdareler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 59. maddesine göre (istisnai memurluk), işe alınan personelin daha sonra normalde sınavla alınan başka bir kadroya atanma işleminin etik ihlali olduğunu bilirler. Buna yönelik girişimleri engellemek için, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde gerekli tedbirleri almaya özen gösterirler.
Yine idareler, istisnai kadrolara yönelik işe alım ve atama ölçütlerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik temel değerine uygun olarak belirlenmesi ve eksiksiz uygulanmasına özen gösterirler. Bu amaçla, yerel yönetim personel seçim kuralları ve seçim sonuçlarının kuruma ve halka açık ilanını gerçekleştirirler.
İdareler istisnai kadrolara alınan memurları, ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulmadan kısa bir süre sonra bir başka memur kadrosuna atayarak yetki verilmesine yönelik girişimlere tevessül etmemelidirler. İstisnai kadrolarla ilgili atama süreçlerini, kamuoyu nezdinde kurumsal güven ve saygınlığı artırmak için önceden ilan ederler. Acı ama nerede o günler.
2- İşe alım süreçlerinde şeffaflık ve mevzuata uygunluk
İdareler başvuruların değerlendirilmesinde gerek ve yeter şartları sağlayan ve önceden ilan edilen objektif kriterlere uygun başvurular için seçici kurul oluşturup tüm sürecin bu kurul tarafından yönetilmesini sağlarlar. Seçici kurulun çalışma usullerini ise aynı yönerge içinde şeffaflık ilkesi doğrultusunda önceden tanımlayıp ilan ederler.
3- Adama göre iş değil, işe göre adam istihdamına gidilmeli
Kamu görevlileri, işe alım süreçlerinde, insan haysiyeti, hak ve özgürlüklerine aykırı veya kısıtlayıcı muamele ve fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalarda bulunmazlar. Personel seçimlerinde objektif ölçütlere uygunluğu sağlamak amacıyla KPSS, özel sınav ve mülakat süreçlerini de eklerler. ‘Adama göre iş değil, işin gereklerine uygun personel' istihdam ederler. Kamunun en büyük sorunlarından birisi de maalesef adama göre iştir.
4- Atama ve yükselmelerde her zaman kamu yararı merkeze alınmalıdır
İdareler kurum içi yükselmelerde yatay değil, dikey sınav sisteminin benimsenmesi suretiyle nitelikli personelin görevlendirilmesine özen gösterirler. Kurumda yönetici konumuna gelen ve yeni atanan personelin ilgili görev pozisyonu, yetki ve sorumlulukları çerçevesinde mevzuata ve teknik bilgiye sahip olmasına özen gösterirler. Bu yönde ortaya çıkan eksiklikleri tespit ederek göreve başlamadan teorik ve pratik eğitimlerle eksikliklerin giderilmesini sağlarlar.
5- Çalışanların mevzuattan doğan haklarına özen gösterilmeli
İdareler, çalışanların tabi olduğu mevzuat hükümlerinden doğan haklarının zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirilmesine özen gösterirler.
6- Şeffaf uygulamalar siyasi müdahaleyi azaltır
İdareler, işe alım süreçlerini şeffaflık ilkeleri doğrultusunda, siyasi müdahaleleri ortadan kaldıracak şekilde kamuoyuna açık ilan yöntemiyle yapmaya azami ölçüde özen gösterirler. Ancak uygulamada idareler şeffaflık adına sınavlarda kamera kullanılmasına çok sıcak bakmazlar. Ayrıca ilansız alımlar az da olsa halen uygulanmaktadır. İlansız alımların sonlandırılması dahi büyük bir adım olacaktır. Siyasi müdahaleler ancak şeffaflıkla azaltılır.
7- Kişilere özel ilanlara çıkılmamalı
İdareler, personel alımı için kurumun ilgili birimlerinden gerekçeli görüş alarak, ihtiyaç duyulan alanlarda gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili görevlere ilişkin iş ve görev tanımları yapmak suretiyle görev gerekleri envanteri oluştururlar. İşin gerektirdiği, görev, sorumluluk, aranan eğitim kriterleri ve personel aranan pozisyona yönelik yeterlik kriterlerini açıkça tarif ederler.
İşe alım süreçlerini, görev gerekleri envanterini dikkate alarak yürütürler. Örneğin, işe alınacak veznedarların gözünün bozuk olmaması, hızlı düşünme kabiliyetinin olması, el-kol oryantasyonunun tam ve sağlıklı olması gerektiği gibi durumlar vb.
Yine idareler, personel alımlarında özel şartlarda belirtilen kriterleri nesnel, ehliyet ve liyakat esasına göre hazırlarlar. Personel alımlarında ilanların özel şartlarında belirtilen ölçütlerin kişiye özel olarak belirlenmesi izlenimi vermekten kaçınılmasına özen gösterirler. Son zamanlarda sıklıkla kişilere özel ilana çıkıldığını görünce getirilen etik kuralların ne kadar hayati olduğu anlaşılacaktır.
8- Sınav komisyonları yetkin olmalıdır
İdareler, işe alım süreçlerinde kurulan personel alım komisyonu üyelerinin, işe alınacak personelin görev gerekleri olan yetkinlik ve teknik bilgiyi değerlendirecek birikime sahip kişiler arasından belirlenmesine özen gösterirler. Farklı kurumlardan da sınav komisyonuna uygun eğitim düzeyine sahip üye görevlendirerek uzmanlığı esas alırlar.
Personel istihdamı konusunda tüm aşamaları, aday ve çalışanların kişisel bilgilerini koruyarak halka açık biçimde duyururlar. Bu nedenle sınav komisyonlarının teşkili çok kritiktir.
9- Merkezi sınavlara özen gösterilmeli
İdareler, işe alımlarda tarafsızlık, ayrımcılık ve kayırmacılığa yol açan müdahaleleri önleyecek düzenlemelerin yapılması amacıyla mümkünse merkezi sınavlarla işe alım ve atamaların yapılmasına özen gösterirler. Etik ilkeler böyle olsa da mahalli idareler merkezi sınavdan ve yerleştirmeden olabildiğince kaçmaktadırlar. Genel yönetimde de merkezi yerleştirme azalmıştır.
10- Görevden alma ve atamalarda norm kadro esas alınmalı
İdareler, toplu işe alım ve işten çıkarmaların önlenmesi amacıyla norm kadro uygulamasına göre işe alım süreçlerinin yürütülmesine azami özen gösterirler. Mahalli idarelerde norm kadro uygulaması olmasına rağmen merkezi idarede maalesef istisnalar dışında norm kadro uygulaması yoktur.
11- İlk defa işe alımlarda ve görevde yükselmelerde süreçler şeffaflaştırılmalı
İdareler, görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde kayırmacılığa yol açabilecek her türlü girişim ve uygulamalardan kaçınmak için gerekli tüm tedbirleri alarak süreçlerin kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmasına özen gösterirler.
İnsan kaynakları yönetiminde geçerli mevzuatı hiçbir ayırım gözetmeden tüm personele uygularlar. İşe alım ve işten çıkarma kararlarında din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, toplumsal statü gibi farklılıklar gözetmezler, ayırımcılık veya kayırmacılık yapmazlar.
Kurum içi yükselme süreçlerinde önceliği -uygun nitelikli personel arasından- kurum içinden personele verirler. Böylece “marifet iltifata tabidir” kaidesince kurum içi gayreti teşvik ederler. Yönetici kadrolara atanacak personeli seçerken, kişisel ön yargılarla değil liyakat ve gelişim potansiyeline dikkat ederek karar verirler.
Yerel yönetimlerin en hassas hizmet alanlarını oluşturan imar, planlama ve ruhsatlandırma alanlarında istihdam edilecek personel alımlarında ehliyet ve liyakati esas alarak, ölçülebilir objektif kriterleri mümkün olduğunca önceden belirler ve ilan ederler.
12- Psikolojik tacizin önlenmesi için gerekli tedbirler alınmalı
Yerel yönetimlerde psikolojik taciz ve yıldırma (mobbing) ve tacizin önlenmesi için gerekli politikaları geliştirirler ve uygulayanlara mevzuata uygun gerekli yasal işlemi tesis ederler.
İdareler, astlarına karşı mobbing sayılabilecek davranışlarda bulunmayı önleyecek tedbirleri alırlar. İş tanımları ve prosedürlerini iş analizleri ile belirleyerek, astların da üstlerine karşı işi yavaşlatma, görevi savsaklama, işi yapmama vb. ters mobbing yapmalarını engellemek için gerekli önlemleri alırlar.
13- Personel asli kadrolarının dışındaki yerlerde görevlendirilmemeli
İdareler, işçi ve memur olarak istihdam edilen personelin asli kadrolarında çalıştırılmasına özen gösterirler. Personeli, kadrosuna uygun yerde ve konularda istihdam ederler. Haklı gerekçeli mecburiyet hali olmadıkça memur kadrosunda işçi, işçi kadrosunda memur çalıştırmazlar. Ancak, Sayıştay raporları incelendiğinde asil müdürlerin başka birimlerde görevlendirilerek yerlerine işçi veya sözleşmeli personelin görevlendirilmesi sıradan hale geldiği görülmektedir.
Sonuç olarak yukarıda belirtilen ilkelerin kamu kaynağı kullanan kurumların tamamına yaygınlaştırılması için sıkı kurallar içeren mevzuat haline getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu tür metinler sadece internet sitelerini süslemeye devam eder.