İsyan ettiren tablo: Bekleyen öğretmenleri atamak bile 20 yıl sürüyor
Havuzdaki 1 öğretmen atanırken, yerine 6 yeni mezun geliyor! 22 yılda 800 binin üzerinde öğretmen atandı, problem çözülemedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "Sistem sil baştan değişmeli" sözü tartışılıyor. Öğretmen atamalarında yaşanan sorunlar, sistemdeki dengesizlikler eğitimcilerin gündeminde. Havuzdaki 1 öğretmen atanırken, yerine 6 yeni mezun geliyor! 22 yılda 800 binin üzerinde öğretmen atandı, problem çözülemedi.
Türkiye gazetesinden Mahmut Özay'ın haberine göre, eğitim fakültelerinden her yıl on binlerce mezunun çıkması ve formasyon eğitiminin de eklenmesiyle öğretmen havuzu dolup taşmış durumda. Buna rağmen, mevcut öğretmen sayısının erimesi için en az 20 yıl gerektiği belirtiliyor. Eğitim Uzmanı Salim Ünsal'ın verdiği bilgilere göre, atama sayılarının artmasına rağmen havuzdaki öğretmen bekleyenlerin sayısı 700 bine ulaşmış durumda. Çözüm önerileri arasında, eğitim fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması, öğretmenlik formasyonunun sadece belirli branşlara verilmesi ve özel sektör öğretmenliğinin standartlarının düzeltilmesi gibi adımlar öne çıkıyor.
Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri öğretmen atamaları ve mülakat. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Strateji Kurulu'na yaptığı sunumda mevcut sistemin sil baştan değişmesi gerektiğini söylemişti. Bakan Tekin, “Bir öğrenci mezun olduğunda illaki öğretmen olacağı düşüncesinden uzaklaşmalı” sözleriyle köklü reform ihtiyacını dile getirmişti. Biz de işsizler ordusu üreten eğitim fakültelerini irdeledik. Eğitim Uzmanı Salim Ünsal'ın hazırladığı tablolar, kanayan yaranın kamuoyuna yansıyandan çok daha büyük olduğunu gözler önüne seriyor.
HAVUZ ARTIK TAŞIYOR
“Atama sayıları ile oluşan yığılma eritilemeyince doğal olarak bir kaosun içine hep birlikte düştük” diyen Ünsal şunları söyledi: Millî Eğitim Bakanlığı 2002'den 2023'e kadar 804 bin yeni öğretmen ataması yaptı. 2023'te yapılan KPSS ile de son olarak 20 bin öğretmen daha atayacağını duyurdu. Böylece son 23 yılda ataması yapılan/yapılacak öğretmen sayısı toplamda 824 bine ulaşmış oldu. Bu yıllar arasında en yüksek atamanın 55 bin 460 atama sayısı ile 2012 yılında yapıldığını gördük. Atamanın en düşük olduğu yıl ise 17 bin 738 atama sayısı ile 2004 oldu. 2017, 2018 ve 2022 yılları da atama sayısı itibarıyla öğretmenleri memnun etmedi. 23 yıllık atama ortalamasının yıllık 35 bin seviyesinde olduğuna şahit olduk. Bu sayının altında kalan yıllarda adaylar atama memnuniyetsizliğini sıklıkla dile getirdiler.
MEB ve YÖK'te suskunluk
Böyle bir atama istatistiği yaşanmışken havuza da sürekli yeni mezun öğretmenler akmaya devam etti. Üniversitelerin gerek eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenler gerekse fen edebiyat ve diğer bazı fakültelerden mezun olup formasyon alarak öğretmen olmayı hayal eden öğretmenler bu havuzun dolmasına sebep oldu. Her yıl ortalama 40 binin üzerinde öğrenciyi eğitim fakültelerine öğrenci olarak aldık. Öte yandan formasyon takviyesiyle öğretmenliğe kaynaklık eden farklı fakültelere de her yıl 70 binin üzerinde öğrenci kabul ettik. Belki bunların tamamı öğretmenlik kariyer planı yapmadı ama özellikle fen-edebiyat fakültelerinden mezun olan öğrencilerin büyük bir bölümü öğretmenlikten başka bir çıkar yol bulamayarak buraya yönelmek zorunda kaldı. İşte bu süreçte ne Millî Eğitim Bakanlığı ‘benim artık yeni mezun öğretmene ihtiyacım yok' diyebildi ne de YÖK ‘artık havuzda büyük bir birikinti oluştu, öğretmenlik programlarının sayı ve kontenjanlarında bir kısıtlamaya gideyim' diyebildi. Havuza her yıl 100 binin üzerinde atanmayı bekleyen yeni öğretmenler dahil oldu. Atama sayıları ile de bu yığılma eritilemeyince doğal olarak bir kaosun içine hep birlikte düşmüş olduk.
Birikme 700'e geldi
Her branştan havuzda çok sayıda atama bekleyen öğretmen birikince doğal olarak belirlenen atama sayıları da artık hiçbir öğretmeni memnun etmemeye başladı. 2023'te uygulanan KPSS'nin Eğitim Bilimleri sınavına 480 bin aday öğretmen katıldı. Artık umudunu yitirip KPSS yolculuğunu noktalayan da çok sayıda adayın olduğunu biliyoruz. Resmî olmamakla birlikte çeşitli sendikalar havuzda biriken öğretmen sayısının 700 binlerin üzerine çıktığını dillendiriyor.
Son açıklanan 20 binlik öğretmen atama branş dağılımları her bir branştaki öğretmen sayısının çok küçük bir kısmını öğrencisiyle buluşturacağa benziyor. Özellikle atama sayısı önceki yıllarda yüksek olan ilköğretim matematik öğretmenliği gibi branşlara az sayıda kontenjan ayrılması dikkat çekti. Bu atama döneminde pastanın en büyük payını sınıf öğretmenleri aldı. Rehberlik ve Din Kültürü öğretmenleri onu takip etti.
Beş adımda çözüm teklifi
Ülkenin acilen rasyonel istihdam politikalarına ve akademinin buna göre yeniden yapılanmasına ihtiyaç var. Salim Ünsal “Burada sorumlu öğretmen değil, durmadan fakülte ve kontenjan açıp, formasyon dağıtanlar” dedi.
Peki çözüm için ne yapılmalı?
1) Açık öğretim programları artık diploma değil sertifika programları olmalı. Artık açık öğretim sistemimiz değişmeli. Kesinlikle öğretmen atamasına dâhil olmamalı.
2) Eğitim fakültelerinin bölüm sayısı ihtiyaca göre belirlenmeli ve kontenjanları azaltılmalı.
3) Fen-Edebiyat, Güzel Sanatlar ve benzeri diğer fakülte programlarına öğretmenlik formasyonu sadece eğitim fakültelerinde karşılığı olmayan mesleki eğitim branşları için verilmeli diğer branşlarda formasyon kaldırılmalı.
4) Fakülte mezunu öğretmen sadece KPSS ile atanabilmeli.
5) Kamunun üzerindeki atama baskısını azaltmak için özel sektör öğretmenliğinin standartları kamu öğretmenliği ile eş değer hâle getirilmeli.