JİNHA muhabiri Canözer'in yargılanması

DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır'da JİNHA muhabiri Beritan Canözer, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından hakkında açılan davada tahliye edildi.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Canözer katılmazken, avukatı salonda hazır bulundu.

Duruşmada, Bakırköy Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Canözer'in, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılmak istemediği yönünde dilekçe verdiği bildirildi.

Cumhuriyet savcısı, dosyada bulunan eksik hususların giderilmesi ve tutuklulukta geçirdiği sürenin dikkate alınarak sanığın tahliyesi yönünde görüşünü bildirdi.

Canözerin avukatı Muharrem Erbey, savunmasında, iddia makamının tahliyeye ilişkin görüşüne katıldıklarını belirtti.

Müvekkilinin işini heyecanlı bir şekilde yapması ve bu nedenle şüphe uyandırması gerekçesiyle gözaltına alındığını öne süren Erbey, şunları kaydetti:

'Müvekkilim sabıkasızdır ve hakkında hiçbir soruşturma bulunmamaktadır. Müvekkilim Med Nuçe'ye haber yaptığı gerekçesiyle 'terör örgütü üyesi' olmakla suçlanıyor ancak bu kanala haber yaptığına ilişkin herhangi bir delil dosyada bulunmuyor. Müvekkilim dosyaya ibraz ettiğimiz belgelerden anlaşılacağı üzerine JİNHA'da çalışmaktadır. Kaçma şüphesi bulunmuyor. Deliller de toplandığı için tahliyesini talep ediyorum.'

Mahkeme heyeti verilen kısa aranın ardından sanık Canözer'in tutuklulukta geçirdiği süre ve delillerin önemli ölçüde toplandığı gerekçesiyle tahliyesine karar verdi.

İddianamede, Canözer'in, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan 10 yıla, 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan da bir yıldan 5 yıla kadar hapsi isteniyor.

- Duruşmayı Can Dündar da izledi

Duruşmayı, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, HDP Diyarbakır milletvekilleri Nursel Aydoğan ve Ziya Pir de izledi.

Duruşma öncesi gazetecilere açıklama yapan Dündar, bir gazetecinin içeride olmasının bütün gazetecilerin içeride olduğu anlamına geldiğini savundu.

'İçerideki son gazeteci çıkana ve davalar düşene kadar bu davaların takipçisi olmak zorundayız' diyen Dündar, sözlerini şöyle tamamladı:

'Bu bizim hem meslek onurumuz hem de bu ülkenin özgürlük mücadelesidir. Bu nedenle Beritan'ın davasına müdahil olmaya, 'biz de varız ve şahidiz' demeye geldik. Umut vermeye geldik. Bize umut verenlere şükran borcumuz var. Bu davaların sonuna kadar takipçisi olduğumuzu kanıtlamak için buradayız.'