'Kanser tedavisinde hekim motive edici olmalı'
- Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mutlu: - 'Tıbbi onkologlar biraz daha farklı konseptte çalışmaktalar çünkü karşısındaki hastayı sıradan bir hasta olarak görmüyor' - 'Bu açıdan hastalarına duygusal davranıyor çünkü hastanın tedavi sürecinde daha çok motivasyona ihtiyacı var. Bu dönemde hekimlerin daha motive edici ve iletişimci olmaları gerekiyor'
ANTALYA (AA) - ORHAN KUZU - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Mutlu, kanser tedavisiyle uğraşan hekimlerin farklı bir yaklaşıma sahip olduğunu, hastalarına daha duygusal davrandığını belirterek, 'Çünkü hastanın tedavi sürecinde daha çok motivasyona ihtiyacı var. Bu dönemde hekimlerin daha motive edici ve iletişimci olmaları gerekiyor' dedi.
Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda travmalar ve kardiyovasküler hastalıkların ölüme neden olan rahatsızlıkların başında geldiğini ancak bunun yavaş yavaş değiştiğini söyledi.
Son verilere göre 40 ile 80 yaş arasındaki en sık ölüm sebebinin kanser olduğunu belirten Mutlu, 'Kansere bağlı ölümler 40 yaş öncesi bireylerde kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada geliyor. Özellikle 2020'den sonra her 3 kişiden birinin kanser olma ihtimali gözüküyor.' diye konuştu.
- 'Önemli olan dengeli beslenme'
Mutlu, kanserden korunmanın birçok yolu olduğunu, bunların başında egzersiz ve diyetin geldiğini ifade ederek, uygun kiloda bulunmak gerektiğini kaydetti.
Toplumda kilo vermede sıkıntı yaşandığını dile getiren Mutlu, şunları kaydetti:
'Bu konuda farklı diyetler yapıyoruz. 'Şunları yiyelim, bunları yemeyelim' diye çok şey söyleniyor. Diyetle ilgili özellikle gelişmiş ülkelerin verileri çok önemli. Kanser hastalarının beslenme konusunda zaten bir rehberleri mevcut. Çoğu diyete bakınca kanserden korunma açısından çok da uygun olmadığını görebiliyoruz. Bizim için önemli olan dengeli beslenme.'
Karbonhidratların kilo yaptığını ancak bunları hiç almamanın da doğru olmayacağını belirten Mutlu, 'Hep protein alalım, yağlardan ve karbonhidratlardan korunalım diye de bir uygulama yok. Önemli olan bunun dengeli bir şekilde yapılması. Akşam yemek yememeye dikkat etmeliyiz. Tabii ki kişi kahvaltısında balını ve pekmezini yiyebilir, çayına şeker atabilir ama bunlar uygun dozda olmalı. Hiç almamak değil kilo aldırmayacak şekilde bunlar kullanılmalıdır. Bunlara ilave olarak da günlük en az yarım saat sporunu yapması gerekiyor.' dedi.
-'Kanser farklı bir hastalık'
Mutlu, kanserin farklı bir hastalık olduğunu, ön tanı alan hasta ve ailesinin bile etkilediğini vurgulayarak şöyle konuştu:
'Karşımızda sadece bir hasta yok. Onunla ilgilenen eşi, çocukları, yakınları ve bir çevresi mevcut. Hasta farklı olduğu gibi kanserle uğraşan hekimlerin de farklı olması gerekiyor. Zaten tıbbi onkologlar biraz daha farklı konseptte çalışmaktalar çünkü karşısındaki hastayı sıradan bir hasta olarak görmüyor. Hekim tüm toplumu etkileyen bir durumla karşı karşıya. Bu açıdan tıbbi onkologlar hastalarına duygusal davranıyor çünkü hastanın tedavi sürecinde daha çok motivasyona ihtiyacı var. Bu dönemde hekimlerin daha motive edici ve iletişimci olmaları gerekiyor.'
Tüm dünyanın hızlı bir gelişme trendine girdiğini ve her türlü ihtiyaca çok çabuk ulaşılabildiğini kaydeden Mutlu, mümkün olduğunca doğal giysi ve yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.