Kişisel verilerin güvenliği için 4,5G ve akıllı telefon uyarısı
Uzmanlar, akıllı telefon, sosyal medya kullanımının artmasının ve 4,5G'ye geçişin, kişisel bilgilerin sızdırılmasını kolaylaştırdığı, vatandaş ve kurumların önlem alması gerektiği uyarısı yaptı.
İSTANBUL(AA) - Uzmanlar, akıllı telefon ve sosyal medya kullanımının artmasının, ayrıca 4,5G'ye geçişin kişisel bilgilerin elde edilip sızdırılmasını kolaylaştırdığı, vatandaş ve kurumların buna uygun önlemler alması gerektiğinin hayati önem taşıdığını bildirdi.
AA muhabirinin, kişisel bilgilerin sızdırılmasıyla ilgili sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, bu tür ihlallerin her zaman olabileceğini, önemli olanın bunların sayısının ve risklerinin azaltılması olduğunu anlattı.
Bunun için gerekli adımlarının her zaman işletilmesi gerektiğini aktaran Sağıroğlu, kurum ve kuruluşların bu tür durumları tespit edip, önceden önleyecek mekanizmalara sahip olması gerektiğinin önemine değindi.
'500 bin kötücül yazılım'
Sağıroğlu, elektronik ortamlar kullanılarak yapılan saldırıların ve soygunların sayısının arttığına dikkati çekerek, '2004'te günde bir üretilen kötücül yazılım sayısı bugün 500 binlerde bulunmaktadır. Bu rakam, olayın önemini tüm açıklığıyla göstermektedir ve buna göre önlemler alınmalıdır. Kimlik bilgilerinin kısmen de olsa ifşa edilmesinin kişilere yapılabilecek sosyal mühendislik saldırılarında artış sağlayacağı unutulmamalıdır. Akıllı telefonların kullanımının artması, kişilerin hayatına olumsuzluklar katabiliyor ve bu tür saldırıları kolaylaştırabiliyor.' diye konuştu.
'Ciddi önlemler alınmalı'
Teknolojinin gelişmesi ve hızla değişmesi nedeniyle kimlik bilgileri kullanılarak yeni tehditlerin oluşabileceğinin aktaran Sağıroğlu, şunları kaydetti:
'Önemli olan bunlara karşı bilgi birikimi ve farkındalığı arttırmaktır. Ayrıca, kolluk kuvvetlerinin siber suçlarla mücadele konusunda daha etkin olmaları gerekmektedir. Bunun için 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planında bulunan Siber Suçlarla Mücadele yer alsa da bu konu daha detaylı olarak ele alınmalı ve bunun için bu tür suçlarla mücadelenin nasıl yapılacağına dair daha kapsamlı Siber Suçlarla Mücadele Eylem Planı hazırlanmalı ve hükumet programında da olduğu gibi bir an önce yayımlanmalıdır.'
AA muhabirinin, kişisel bilgilerin sızdırılmasıyla ilgili sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, bu tür ihlallerin her zaman olabileceğini, önemli olanın bunların sayısının ve risklerinin azaltılması olduğunu anlattı.
Bunun için gerekli adımlarının her zaman işletilmesi gerektiğini aktaran Sağıroğlu, kurum ve kuruluşların bu tür durumları tespit edip, önceden önleyecek mekanizmalara sahip olması gerektiğinin önemine değindi.
'500 bin kötücül yazılım'
Sağıroğlu, elektronik ortamlar kullanılarak yapılan saldırıların ve soygunların sayısının arttığına dikkati çekerek, '2004'te günde bir üretilen kötücül yazılım sayısı bugün 500 binlerde bulunmaktadır. Bu rakam, olayın önemini tüm açıklığıyla göstermektedir ve buna göre önlemler alınmalıdır. Kimlik bilgilerinin kısmen de olsa ifşa edilmesinin kişilere yapılabilecek sosyal mühendislik saldırılarında artış sağlayacağı unutulmamalıdır. Akıllı telefonların kullanımının artması, kişilerin hayatına olumsuzluklar katabiliyor ve bu tür saldırıları kolaylaştırabiliyor.' diye konuştu.
'Ciddi önlemler alınmalı'
Teknolojinin gelişmesi ve hızla değişmesi nedeniyle kimlik bilgileri kullanılarak yeni tehditlerin oluşabileceğinin aktaran Sağıroğlu, şunları kaydetti:
'Önemli olan bunlara karşı bilgi birikimi ve farkındalığı arttırmaktır. Ayrıca, kolluk kuvvetlerinin siber suçlarla mücadele konusunda daha etkin olmaları gerekmektedir. Bunun için 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planında bulunan Siber Suçlarla Mücadele yer alsa da bu konu daha detaylı olarak ele alınmalı ve bunun için bu tür suçlarla mücadelenin nasıl yapılacağına dair daha kapsamlı Siber Suçlarla Mücadele Eylem Planı hazırlanmalı ve hükumet programında da olduğu gibi bir an önce yayımlanmalıdır.'