MEB ailesi dışındaki öğretmen memurlar Yusuf Tekin'in sözünü tutmasını bekliyor
MEB dışındaki kurumlarda görev yapan öğretmenlerden mektup var.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) dışındaki kurumlarda görev yapan öğretmenlerden mektup var.
İşte MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'e hitaben yazılan o mektup:
"MEB dışındaki aile bireyleri olarak Sayın Müsteşarımız Yusuf Tekin'in dediği gibi daha fazla dışarıda kalmamak, en geç Eylül 2017'de MEB ailesine katılmak, artık devlet dairelerinde masa başında değil gönül verdiğimiz emek verdiğimiz asıl işimizle, öğretmen unvanımızla sınıf kürsülerinde öğrencilerimizle ders yapmak istiyoruz.
MEB'de sahte diplomalılar öğretmenlik yaptı.
Ziraat Mühendislerinden öğretmen yapılanlar hala MEB'de.
2 yıllık ön-lisans (bahçıvanlık,aşçılık,kuaförlük vs) bölüm mezunları, Su Ürünleri,İşletme,Maliye,Turizm,... bölümü mezunları,50 yaş civarı mevsimlik çalışanlar bile ücretli öğretmen adı altında derslere giriyor.
"Bizler Memuröğretmenleriz.Diplomalarımız gerçek, hak çalan sahtekarlardan değiliz!
Öğretmenlik hedefi doğrultusunda ailelerimiz ile birlikte yılların maddi-manevi emeğini fedakarca harcadık ama devlette MEB'e atamamız yapılmadı.
KPSS ile kazandığımız kamu personeli görevlerimizi sürdürürken bu kez de yönetmelikzede memuröğretmen durumuna düşürüldük!
Aile birliğimizi-düzenimizi kurmak, önümüzü görmek, yapmak istediğimiz-verimli olacağımız gerçek işimizde mutlu olmak, geleceğimizi planlamak istiyoruz..
Biz öğrencilerimize kavuşacağız devletimiz de, bütçeye yük getirmeden öğretmen açığının bir kısmını, öğretmenlik yapma hakları bulunan, idari-iş deneyimi yüksek, devlet tecrübesi yerinde, halkla ilişkiler yönünde yoğun kazanımlara sahip kamu personeliyle yani memuröğretmenlerle masrafsızca kapatacaktır!
Kazanılmış hak sahibi memuröğretmenlerden isteyenlerin MEBe öğretmen olarak aktarılması işlemi "Memuriyet öncesi yaptıkları SSKlı öğretmenlik-öğreticilik süresi ve Memuriyet süresi toplamı", "Emekliliğe esas toplam hizmet süresi", "Mezuniyet tarihi önceliği" ölçütleri kullanılarak ilk atamacıların kontenjanı dışında ayrıca kurumlar arası kadro aktarımıyla gerçekleştirilebilir
Devletin Elinde, MEB Ailesine Masrafsızca Geçirebileceği, “Gerçekte Öğretmen Olan Ama Yüz binlerce Aday Arasından Memurluk Kazanmak Zorunda Bırakılmış Kamu Personeli” İmkanı Vardır!
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Habertürk TV'de, “20 bin öğretmenle ilgili olarak, öğretmen alım sürecini başlattık. Onun dışında hükümetimiz bize ekstradan bize öğretmen kadrosu tahsis edilirse biz ihtiyaçlarımızı gidermeyi ve dışarıdaki arkadaşlarımızın ailemize katılmasını isteriz ama 20 bin kişi yeni dönemde bizlerle birlikte olacak” demiştir.
ÖĞRETMENLİK HAKKINA SAHİP KAMU PERSONELİ
1) Kamu personeli iken üniversitelerin ilgili bölümlerini bitirip öğretmenlik yapma hakkına sahip olmuş aday öğretmen olacak asil memurlar.
2) Memuriyet öncesi MEB Özel Öğretim Kurumlarında asil öğretmen olmuş ya da aday öğretmen kalmış asil memurlar.
"Memuröğretmenler arasında Lisans - Tezsiz Yüksek Lisans öğrenimlerinin ardından memuriyet öncesi MEB'e bağlı Özel Öğretim Kurumlarında çalışmış, Temel-Hazırlayıcı-Uygulamalı Eğitim ve Sınavlarını başarıyla tamamlamış ASİL ÖĞRETMENLER de vardır."
Zaten MEB, okullarımızda tam gün eğitim-öğretime geçmeye hazırlanıyor ki bu yeni öğretmen gereksinimi doğuracaktır.
Mali olanakların kısıtlılığı, eğitim-öğretim sistemimizdeki verimsiz 80000 civarı ücretli pahalı-mevsimlik öğretmen uygulaması ve buna bağlı giderler hesaplandığında ekonomik tablo ortadadır.
Temmuz 2016 sonrası oluşmuş binlerce öğretmen açığı da gözleri; devletimiz için, okullarımız için, gelecek nesillerimiz için akademik alt yapıya ve devlet deneyimine sahip, aktif olarak görev yapan güvenilir seçenek memuröğretmenlere çevrilmiştir.
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in Eylül 2014'teki yeni öğretmen ataması töreninde yaptığı konuşmada da: "Keşke bütçemiz uygun olsa da öğretmen ihtiyacımızın tamamını karşılayabilsek!" ifadelerini kullanmıştır.
MEB, öğretmen açığını kapatmak için özellikle Ekim2016'dan beri öğretmen atama yönetmeliğinde yer almayan uygulamalara imza atmıştır:
1)Memurluk kazanmış öğretmenlerle aynı statüdeki öğretmenlik kriterlerini taşıyan şehit-gazi yakınları yönetmelikte kaldırıldı denilen "kurumlar arası ilk atama ile" KPSS'siz ve ÖABT'siz hizmet sürelerine bağlı olarak Kasım 2016'da devlet öğretmenliğine kaydırılmıştır.
2)Resmi Gazete'de 01.09.2016'da yayımlanan 674 sayılı KHK ile devlet memuru da olmayan özel eğitim-öğretim kurumlarındaki 5000 öğretmen KPSS'siz ve ÖABT'siz devlet öğretmenliği kadrolarına Ekim 2016'da alınmıştır.
Şimdi sırada “Verimsiz-Pahalı Mevsimlik Ücretli Öğretmenlik Sistemine Son Vermek” Olmalıdır!
MEB, genelde verimsiz hatta öğretmen vasfı taşımayan 80000 civarında ücretli mevsimlik çalışanla okullarda öğrencilerin karşısına işinin tam da ehli olmayan kişileri çıkarırken, devletin zaten maaş ödediği memuröğretmenlerin devlet dairelerinden devlet okullarına eğitim hizmetleri sınıfında öğretmen unvanıyla kanuni hakları olan kurum-içi ve kurumlar-arası geçişini aralarındaki adil ölçütlerle sıralama yaparak kendi bünyesine masrafsızca katmalıdır!
Gerçekten de boş geçen derslere, verimsiz geçen derslere biraz olsun pansuman, öğrenciler ve okul işleyişi için ateşleyici güç, optimum çözüm olacaktır memuröğretmenler.
MEB Öğretmen Açığına Masrafsız Çözüm Olarak 31.08.2012 Yönetmelik Değişikliği Mağduru Kamu Çalışanlarından İsteyenlerin Kadroları MEB'e Öğretmen Olarak Aktarılmalıdır.
5 yıldır süren, maddi-manevi mağduriyete uğratılan kamu çalışanları aslında düz memur, VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, zabıt katibi, gümrük memuru, muhafaza memuru, ambar memuru, gişe memuru, adliye çalışanı, infaz koruma memuru, kaloriferci, itfaiyeci, şoför, hizmetli,...vs. değil; kazanılmış kurumlar arası geçiş hakları olması gereken ancak bu geçiş hakları 31.08.2012'de yönetmelik değişikliğiyle ellerinden alınmış öğretmenlerdir.
Öğretmen olduğu halde bu kamu personelinin VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, zabıt katibi, icra memuru, gümrük-muhafaza memuru, ambar memuru, gişe görevlisi, adliye çalışanı, infaz koruma memuru, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli, 399lu kamu personeli gibi mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda kalmaları devletimiz için maalesef çok büyük yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlamasıdır.
Yaşamlarını biraz olsun güvenceye alabilmek için KPSS ile kazanmak zorunda bırakıldıkları genel idare hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı,...vs memuriyet-kamu görevlisi kadroları memuröğretmenlerin gerçek yerleri değildir. Görevli olmaları gereken yerleri; sınıflarda, okullarda, tahta başlarında çalışacakları yapmak istedikleri gönüllerindeki gerçek mesleğin ait olduğu MEB'in devlet okullarındaki eğitim hizmetleri sınıfındaki öğretmen kadrolarıdır!
Dengesiz branş dağılımına bağlı kontenjan azlığı nedeniyle yüksek öğretmenlik puanlarına rağmen yıllarca atanmayıp koşullar gereği yaşamını sürdürmek için kamuda yine yüksek KPSS puanlarıyla öğretmenlik dışı memurluk kazanmak zorunda bırakılan ve orada unutulan öğretmenmemurların kurumlar-arası ve kurum-içi öğretmenliğe geçememe mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in Şubat 2015'te devlet memuru olan öğretmenlerden MEB'e uzman yardımcısı alımına dair eleştirilere karşı "Bu kişiler KPSS ile alındı, bir daha sınava sokmaya gerek yok!" açıklamasını yapmıştır.
Memuröğretmenlerin kadrolarının MEB'e öğretmen olarak kaydırma işi asla ilk atamacılar ile karşı karşıya getirilip haksız rekabet içinde, eşit olmayan koşullarda yarıştırılmadan ya eskisi gibi %3'lük kontenjanla ya da toplu bir kadro kaydırmasıyla, halen çalıştıkları İil-ilçelerde anayasal aile birliğinin korunması adına zorunlu hizmetten muaf tutularak yapılmalı 2012'den beri süren mağduriyet artık giderilip asıl mesleklerine kavuşturularak gönülleri alınmalıdır."