Memur ve memur emeklisiyle birlikte kıdem tazminatı da enflasyona yenik
Yeni belirlenen tavan, hem kamu çalışanlarını hem de tüm işçileri olumsuz etkiledi.
2025 yılı itibarıyla açıklanan kıdem tazminatı tavanı, enflasyon karşısında geride kaldı. Tabloyu Türkiye gazetesinden İsa Karakaş değerlendirdi. Karakaş'ın altını çizdiği üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2025'in ilk yarısı için kıdem tazminatını 46.655,43 TL olarak belirledi. Ancak, memur ve emekli maaşları yalnızca %11,54 oranında arttı; bu oran, TÜİK'in %15,75'lik enflasyon oranının altında kaldı. Bu durum, kıdem tazminatını da etkileyerek, %4,21 oranında enflasyonun gerisinde kalmasına sebep oldu.
Kıdem tazminatının hesaplanmasında, işçilerin yıllık ücretlerinin üst sınırını belirleyen tavan, en yüksek devlet memuruna ödenen emeklilik ikramiyesi ile ilişkilendiriliyor. Ancak 2025 yılında emekli olan işçiler, her yıl için yaklaşık 4.827 TL daha fazla kıdem tazminatı alacaklar. Yine de, memur maaş artışlarının düşük kalması, kıdem tazminatı tavanının da beklenenin altında kalmasına yol açtı.
Yeni tavan, kıdem tazminatına hak kazanmak için belirli bir süreyi dolduran işçilerin alacağı tazminat miktarını doğrudan etkiliyor. Örneğin, 95 bin TL maaş alan bir işçi 2025 yılında emekli olduğunda her bir yıl için 46.655,43 TL tazminat alırken, 2024'te ayrılan bir işçi aynı maaşa rağmen 41.828 TL alacaktı. Bu fark, işçilerin emeklilik ve işten ayrılma tarihine göre önemli değişiklikler gösteriyor.
İşçilerin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için, işyerinde en az bir yıl çalışmış olmaları gerekiyor. Ancak, kıdem tazminatının üst sınırı, işçinin maaşını aşan bir miktarda olmuyor, bu yüzden tavanın belirlenmesi önem taşıyor.
Sonuç olarak, memur maaşları ve kıdem tazminatları arasındaki paralellik, 2025 yılı itibarıyla enflasyonun gerisinde kaldı ve bu durum, sadece kamu çalışanlarını değil, özel sektördeki işçileri de mağdur etti.