Mesai saatlerine uymayan cezaya 'Kanunsuz suç ve ceza olmaz' engeli

Danıştay'ın 12. Dairesi, kamu personelinin mesai saatlerine uyum konusunda emsal niteliğinde bir karar aldı. Bu karar, kamu çalışanlarının mesai saatlerine ne şekilde uymaları gerektiği ve uymadıklarında hangi disiplin cezalarının uygulanabileceği konularında belirleyici olacak.

Danıştay'ın 12. Dairesi, kamu personelinin mesai saatlerine uyum konusunda emsal niteliğinde bir karar aldı. Bu karar, kamu çalışanlarının mesai saatlerine ne şekilde uymaları gerektiği ve uymadıklarında hangi disiplin cezalarının uygulanabileceği konularında belirleyici olacak.

Mamak Belediyesi'nde Bilgi İşlem Uzmanı olarak görev yapan bir personele, mesai saatlerine uygun hareket etmediği gerekçesiyle aylıktan kesme cezası verildi. Ancak bu cezanın hukuka uygunluğu, Danıştay'ın önüne geldi. Belediyenin verdiği cezanın davalık olmasıyla birlikte, ilk derece mahkemesi davacının talebini reddetti. İdare Mahkemesi ise davacının eylemlerinin belirli bir maddeye uymadığı sonucuna vararak davanın reddine karar verdi.

Danıştay'ın verdiği detaylı kararda, "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi üzerinde duruldu. Bu ilke doğrultusunda, suç yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının net bir şekilde yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin de açıkça belirtilmesi gerektiği vurgulandı.

Davacının eylemleri, Devlet Memurları Kanunu'nun belirttiği bir maddeyle örtüşmediği için ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği sonucuna varıldı. Bu bağlamda, davacının mesai saatlerine uymaması ve bu sebeple aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması hukuka aykırı bulundu. Danıştay, İdare Mahkemesi'nin bu kararını bozarak, davacının lehine karar verdi.

Bu karar, kamu personelinin mesai saatlerine uyumu konusunda daha önce belirlenmemiş olan ve uyuşmazlık yaşanan konularda emsal olacak nitelikte. Danıştay'ın bu kararıyla, kamu görevlilerinin disiplin cezaları konusunda belirgin ve net kriterlerin olması gerektiği bir kez daha vurgulandı. Kamu çalışanlarının hak ve yükümlülükleri, bu kararla birlikte daha net bir şekilde tanımlanmış oldu.

Söz konusu karar:

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2282
Karar No : 2020/3141

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Mamak Belediye Başkanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü'nde programcı kadrosuyla görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işleminin iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlık konusu olayda, her ne kadar davacı, disiplin cezasına konu eylemleri nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmış ise de, davacıya isnat edilen fiilerin sözkonusu 657 sayılı Kanunun 125/C-(ı) maddesi kapsamına girmediği anlaşılmakla birlikte anılan eylemlerin anılan Kanunun 125/C-(a) maddesinde belirtilen "kasıtlı olarak; emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak " maddesi kapsamına girdiğinden ve bu fiilin de 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasını gerektiren fiillerden olduğu sonucuna varılmakla davacının anılan fiilleri nedeniyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, işlediği iddia edilen eylemi ile cezanın örtüşmediği, yorum yapıldığı, başka eyleme dahil edildiği, disiplin cezalarında tipiklik kuralının olduğu, eyleminin işlediğinin somut deliller ile ortaya konulamadığı ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 21/11/2017 tarih ve E:2014/8307,

K:2017/5820 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

MADDİ OLAY :

Dosyanın incelenmesinden; davacının Mamak Belediye Başkanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü'nde programcı kadrosuyla görev yaptığı, görev yaptığı dönemlerde hakkında işe geç gelmesi ve görev mahallini izinsiz ve mazeretsiz olarak terk etmesi, öğleden sonra yapılan kontrollerde ise gelmediği saatlerdeki imzalarının mesai saati dolmadan attığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında uyarma ve kınama cezaları verildiği, ancak sözlü ve yazılı uyarılara rağmen davacının anılan eylemlerine devam ettiği ve alışkanlık haline getirmesi üzerine hakkında … tarihli disiplin soruşturması oluru verilmesi üzerine disiplin soruşturmasına başlandığı, yapılan soruşturma neticesinde, davacının mesai giriş ve çıkış saatlerine uymadığından bahisle tutanakların tutulduğu, mesai saatlerine keyfi olarak uymadığı ve günlük devam çizelgelerinin incelenmesi sonucunda görevde olmadığı saatler için de imza attığının tespit edildiği, bu kapsamda, davacının görev yaptığı birimde görevli memurların ifadelerinin alındığı, verilen ifadelerde de işe sürekli olarak geç geldiği ve işten erken ayrıldığı, genellikle öğle yemeğini yedikten sonra işyerini izinsiz olarak terk ettiği, anılan hareketlerini alışkanlık haline getirdiği, kendilerini de bu hareketlerin olumsuz olarak etkilediğinin beyan edildiği, tüm bu hususların değerlendirilmesi sonucunda, davacının mesai saatlerine uymadığı yönündeki tutanaklar, çalışan personelin beyanları ve önceki disiplin cezaları dikkate alınmak suretiyle davacının eylemlerinin Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte olduğundan bahisle adına 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, teklif doğrultusunda … tarihli ve … sayılı dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine disiplin cezasına konu işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-(b) maddesinde, "Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek" fiili uyarma cezası ile cezalandırılacak fiil ve haller arasında sayılmış; 125-C/(ı) maddesinde, hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunanların aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanun'un 125/2 maddesinde, "Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir." hükmü bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Sözkonusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.

Uyuşmazlığa konu olayda dosya kapsamı ve soruşturma raporu içeriğinden, davacıya isnat edilen fiilin, yukarıda aktarılan mevzuat hükmü uyarınca, uyarma cezasını gerektiren haller arasında düzenlenmiş olup, tekerrürü halinde ise bir üst ceza ile cezalandırılılabileceği haller yine aynı Kanun maddesinin devamında belirlenmiştir

Bu durumda, davacıya isnat edilen fiilin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesinde yer alan suç tanımına uymadığı, diğer bir ifadeyle 657 sayılı Kanun'un 125/C-(ı) maddesiyle örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının anılan madde uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 12/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

memur5.com

Bakmadan Geçme