Minik Eymen'in öldüğü kazaya 'dikkatli ve kontrollü davranışı ile önlenebilirdi' raporu
İzmir'deki bir rezidansın otoparkında halası Z.A.'nın (42) kullandığı cipin altında kalan 8 yaşındaki Kutsal Hazar Eymen Kara'nın ölümüyle ilgili açılan davada, olaya ilişkin bilirkişi raporu mahkemeye ulaşırken, raporda kazanın sürücünün dikkatli ve kontrollü davranışı ile önlenebilecek bir kaza olduğu, Eymen'in kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı ifadelerine yer verildi.
İzmir'deki bir rezidansın otoparkında halası Z.A.'nın (42) kullandığı cipin altında kalan 8 yaşındaki Kutsal Hazar Eymen Kara'nın ölümüyle ilgili açılan davada, olaya ilişkin bilirkişi raporu mahkemeye ulaşırken, raporda kazanın sürücünün dikkatli ve kontrollü davranışı ile önlenebilecek bir kaza olduğu, Eymen'in kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı ifadelerine yer verildi.
İzmir'de 1 Ağustos 2021 tarihinde, Çınarlı Mahallesi Ozan Abay Caddesindeki bir alışveriş merkezinin de içinde bulunduğu rezidansın otoparkında meydana gelen kazada; Kutsal Hazar Eymen Kara (8), halası Z.A.'dan kendisine köpek almasını istedi. Bunun üzerine Z.A., yeğeniyle rezidanstaki evine para almaya geldi. İddiaya göre rezidansın otoparkında Kutsal Hazar Eymen Kara, halası Z.A.'nın kullandığı cipten indiği sırada, eli kapıya sıkıştı. Yeğenini fark etmeyen Z.A., cipi hareket ettirdi. Minik Eymen, bir süre yanında koştuğu aracın altında kalıp, yaşamını yitirdi. O anlar, otoparkın güvenlik kameralarına yansıdı. Gözaltına alınan Z.A. ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Olayla ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamede Z.A. için 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame, İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Eymen'in babası Adem Kara ile taraf avukatları katıldı. Olay sonrasında, bir arkadaşını ziyaret etmek için gittiği rezidansın lobisinde bir hareketlilik fark ettiğini dile getiren tanık doktor Y.A.A., 'Bir telaş hali vardı. Kalabalığın bulunduğu yere gittim. Kucağında çocuk taşıyan bir kadın gördüm. Çocuğu yere bırakmasını istedim. Doktor olmam sebebiyle kontrol ettiğimde nefes alamadığını fark ettim. Nabzı atmıyordu, kalp masajına başladım. Tam hatırlamamakla beraber kulak ya da kafasının arka tarafında bir kanama vardı. Çocuğu getiren bayana, çocuğun yaşamadığını, bu aşamadan sonra geri dönüşünün olmayacağını söyledim. Bayan feryat figan halinde ağlıyordu. 'Ne olur olmasın, ölmesin' şeklinde yalvarıyordu. Sağlıkçı olduğunu, kalp masajına devam etmemi söyledi. Ben de 112 ekipleri gelene kadar kalp masajına devam ettim. Sonra da gelen 112 ekibi çocuğu alıp hastaneye götürdü. Daha sonra da çocuğun vefat ettiğini öğrendim' dedi.
'Kafa bölgesinde kanama vardı'
Minik Eymen'i hastaneye götüren 112 ekibinin personeli M.M. ise olay yerine varlıklarında Y.A.A.'nın Eymen'e kalp masajı yaptığını dile getirerek, 'Bizden boyunluk ve sırt tahtası istedi. Damar yolu açıldı. Kalp masajı yapma eylemini ekibimiz devraldı. 3-4 dakika içinde ambulansa binip yola çıktık, 1-2 dakika içinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servis canlandırma odasına bıraktık. İlk etapta çocuğu gördüğümüzde kafa bölgesinde kanama vardı. Uzun zaman geçtiği için başka bir detay hatırlamıyorum' diye konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen, baba Adem Kara'nın eşi Sevda Çoruman Kara da Eymen'in kuzeninin çocuğu ile iyi arkadaş olduğunu ve onunla görüşmek istediğini belirterek, 'Z.A. beni arayarak kuzenimin çocuğunun telefonunu istedi. Ben de telefon numarası bilgisini verdim. Bu görüşme sonrasında kazaya kadar herhangi bir görüşme olmadı. Kaza olduktan sonra sanık Z.A. beni aradı, konuşamıyordu. Sadece ağzından Eymen ismi çıkıyordu. Ben ne olduğunu sorup sakin olmasını söyledim. Konuşamıyordu. Nerede olduklarını sordum. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde olduklarını söylediler. Ben de eşim Adem Kara'ya ulaştım, birlikte hastaneye gittik. Hastane sonrasında da herhangi bir iletişimimiz olmadı. Seri bir şekilde hastaneye doğru yola çıktık. Hastaneye vardığımda Z.A.'yı görmedim' dedi.
'Dikkatsiz, kontrolsüz ve nizamlara aykırı davranışı kusur niteliğindedir'
Hakim, olay mahallinde yapılan keşif sonrası bilirkişi raporunun mahkeme ulaştığını açıkladı. Olay yeri ve anının fotoğraflarına yer verilen bilirkişi raporunda sanık Z.A.'nın sevk ve idaresindeki aracı ile otopark alanına park etmek için seyir halindeyken, kendisine ait otopark noktasına gelmeden yarı yolda aracında yolcu olarak bulunan yeğeni Eymen Kara'yı duraklayıp indirdiği belirtildi. Z.A.'nın, Eymen'in araçtan inmesi sonrasında otopark yerine gitmek için öncelikle hareket haline geçmeden, çocuğun aracın yanından uzaklaşmasını sağlaması ve bundan emin olması gerektiği belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: 'Seyri sırasında ve dikiz aynasına bakarak görüş alanı içerisinde kalan çocuğun araç ile birlikte koşması karşısında hızını azaltıp çocuğun araçtan ayrılmasını sağlaması veya tekrar araca alarak birlikte hareket etmesi gibi alınması gereken tedbirler bulunduğu halde sürücünün bu tedbirleri yerine getirmeyip kazanın oluşumundaki dikkatsiz, kontrolsüz ve nizamlara aykırı davranışı kusur niteliğindedir.'
Bilirkişi raporunda ölen Eymen Kara'ya ilişkin ise 'Kara'nın araçtan inmesi ve indikten sonra aracın sağ kapı kolunu tutarak tekrar araç ile birlikte koşmaya başlaması, terk edilme korkusu içinde yapmış olduğu bir harekettir. Kazanın oluşumuna bakıldığında ise sürücünün dikkatli ve kontrollü davranışı ile önlenebilecek bir kaza olmasından dolayı, Eymen Kara'nın kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı' ifadeleri yer aldı.
Hakim, taraf avukatlarına bilirkişi raporlarına yönelik beyanda bulunmak üzere süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.