Montrö Bildirisi'nde imzası olan Emekli Amiraller ifade verdi
Emekli Koramiral Atilla Kıyat ve emekli Tuğamiral İbrahim Akın, 103 amiral tarafından yayınlanan Montrö Bildirisi'ne ilişkin Ankara'da açılan dava kapsamında, İstanbul'da talimat yoluyla ifade verdi.
Emekli Koramiral Atilla Kıyat ve emekli Tuğamiral İbrahim Akın, 103 amiral tarafından yayınlanan Montrö Bildirisi'ne ilişkin Ankara'da açılan dava kapsamında, İstanbul'da talimat yoluyla ifade verdi.
Kamuoyunda ‘Montrö Bildirisi' olarak bilinen açıklamada imzası bulunan 103 emekli amiral hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, amirallerin ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İddianame, gönderildiği Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. İstanbul'da ikamet eden emekli Koramiral Atilla Kıyat ve emekli Tuğamiral İbrahim Akın, haklarında açılan dava kapsamında ifade vermek üzere İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Talimat yoluyla ifade vermeye gelen sanıkların yakınları da onlara destek olmak üzere adliyeye geldi.
"En ufak bir darbe veya darbeye davet iması görmedim''
Davaya ilişkin İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ankara'daki dava dosyasına gönderilmek üzere ifade veren sanık Atilla Kıyat, "Duyuruyu basında yer almadan 1-1 buçuk saat önce gördüm. Duyuruyu ve altındaki isimleri dikkatle okudum. Benden duyuruya destek vermem ve imzalamam talep edilmedi. Tamamen kendi irademle benim ismimin duyurunun altına yazılmasını istedim. Dikkatlice okuduğum duyuruda en ufak bir darbe veya darbeye davet iması görmedim. Görseydim eğer adımın yazılmasını istemeyeceğim gibi birkaçı hariç, tamamen küçüğüm olan imza sahiplerini duyurunun yayınlanmaması için ikna ederdim. Duyuru bence ve sadece anayasamızdaki ‘ifade özgürlüğü' hakkımızın kullanılmasıydı'' dedi.
"Hassasiyetimiz, bazılarının alerjisi olarak devam ediyor''
Sanık Atilla Kırat savunmasının devamında, "Bizim Montrö hassasiyetimiz, bazılarının alerjisi olarak devam ediyor. Ne bir darbe çağrısı ne bir darbeye davet ne de toplumun çeşitli kesimlerini hükümete karşı harekete geçirecek ifadelere rastlamadım. Bizler vesayetçi olduk, dış güçlerin ezik piyonu olduk. FETÖ kuyruklarından beslenir olduk, kaos simsarı olduk. Belirtmek isterim ki 43 yıl üniforma giydim. 12 yıl amirallik yaptım. Her rütbede sorumluluk ve yetkilerim sınırları içinde birçok karar verdim. Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum'' diye konuştu.
Beraatını talep etti
Sanık İbrahim Akın ise yaptığı savunmasında, "Tarafıma isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Kamuoyunda ‘emekli amiraller duyurusu' olarak bilinen metin, barışçıl ve dostane bir içerikle ‘ifade hürriyeti' çerçevesinde hazırlanmıştır. Bu duyuru uzun süredir uygulayıcısı olduğumuz Montrö sözleşmesi hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ve bu şekilde vatandaşlarımıza karşı mesleki sorumluluğumuzu yerine getirmek amacıyla paylaşılmıştır. Beraatımı talep ediyorum'' ifadelerini kullandı.
"Zaman ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi''
Savunmalarının ardından mahkeme salonu önünde açıklama yapan emekli amirallerden Atilla Kıyat, ‘'Bundan hemen hemen bir yıl kadar önce yine bir Ukrayna-Rusya krizinin yaşandığı bir zamanda bu duyuruyu yayınlamıştık. Zaman ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi. O günlerde Montrö duyurusu nedeniyle bize etmedikleri hakaretleri bırakmayanlar bugün Montrö ile yatıp Montrö ile kalkıyorlar'' dedi.
"Mesleki gereklilikle böyle bir duyuru yapılmıştır''
Emekli amiral İbrahim Akın ise açıklamasında, ‘'Çok barışçıl ve dostane hazırlan bir kamuoyunu aydınlatma metnidir amiraller duyurusu. İsmi de amiraller duyurusudur, bildiri falan değildir. Bununla ilgili talimatlar ve duruşmalarla ifademiz alındı. Biz de kısa bir ifademizi burada verdik, daha detaylı olanı da Ankara 20.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Tabi ki bize isnad edilen suçu kabul etmiyoruz. Bu duyuruda verilen iki konu da, Montrö konusu da muazzaf bir amiralin kendi resmi arabasıyla bir tarikat evinde fotoğraf vermesi mevzusu da her ikisi de mesleğimizi ilgilendiren bir konudur. Dolayısıyla mesleki gereklilikle böyle bir duyuru yapılmıştır amiraller tarafından. Dostanedir, barışçıldır, herhangi bir suç unsuru barındırmamaktadır'' ifadelerini kullandı.
Davaya, 21 Mart'ta Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.