ÖMK'ye İYİ Parti tepkili: Öğretmenler sürekli tehdit altında kalacak

Önceki yasama döneminde müzakeresi yarıda kalan Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) Teklifi'nin görüşmelerine TBMM Genel Kurulunda başlandı

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, parti grubu adına TBMM Genel Kurulunda Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin söz aldı. Teklifin ikinci bölümü üzerinde konuşan Kırkpınar, düzenlemenin öğretmenleri sürekli bir şikâyet, şiddet ve soruşturma tehdidi altında bırakacağını söyledi. Kırkpınar, kanunun başlangıçta "Öğretmenlik Mesleği ve Milli Eğitim Akademisi Kanunu" adıyla taslak olarak sunulduğunu, ancak isminin değişmesine rağmen içerik olarak Milli Eğitim Akademisi'nin kuruluş amacına hizmet etmeye devam ettiğini belirtti.

"Disiplin Hükümleri Öğretmenleri Tehdit Edecek"

Kırkpınar, teklifin 24'üncü maddesindeki disiplin hükümleri gereğince, öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek söz, davranış, hâl ve hareketlerde bulunan öğretmenlere aylıktan kesme cezası verilmesinin birçok sorunu beraberinde getireceğini dile getirdi. Öğretmenlik mesleğinin son yıllarda itibar kaybı yaşadığını ifade eden Kırkpınar, bu düzenlemenin öğretmenlerin daha da büyük bir itibar kaybına uğramasına neden olacağını savundu. "Bu düzenlemeyle öğretmenler sürekli bir şikâyet, şiddet ve soruşturma tehdidi altında kalacaklardır," diyen Kırkpınar, belirsiz kanun maddeleri nedeniyle öğretmenlerin keyfi uygulamalara karşı savunmasız kalacağını ve hukukun güvence fonksiyonunun yerine getirilemeyeceğini ifade etti.

"Milli Eğitim Akademisi Bakanlığın Yan Şubesi Gibi Çalışacak"

Kanunun 26'ncı maddesiyle Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak kurulması öngörülen Milli Eğitim Akademisi'ne de eleştiriler getiren Kırkpınar, bu akademinin Bakanlıkta akademik bir birim olarak değil, Bakanlığın yan şubesi gibi çalışacağını söyledi. Akademinin görevlerinin sıralandığı 27'nci maddeyi değerlendiren Kırkpınar, akademinin asli görevinin Bakan tarafından verilecek diğer görevleri yapmak olarak belirlendiğini ve bu durumun akademiyi bağımsız olmaktan uzaklaştıracağını belirtti.

Kırkpınar, kanunda Bakan'a verilen yetkilerin keyfi kullanım riskine dikkat çekerek, "Bir hukuk devletinde, bakan dahi olsa, hiçbir idari makam yetkilerini keyfi kullanamaz. Kanun teklifi, herhangi bir nesnel ölçüt getirmemiş ve objektif kriterler koymamıştır," dedi. Ayrıca, yeni bir akademi kurulmasının ekonomik ve uygulama açısından faydadan çok zarar getireceğini savunan Kırkpınar, tasarruf tedbirlerine rağmen böyle bir akademi kurmanın gereksiz olduğunu belirtti.

"Eğitim Sistemi Arşıâlâya Taşınacak mı?"

Hüsmen Kırkpınar, öğretmenlere sınav, mülakat ve eğitim süreçleri üst üste eklenerek eğitim kalitesinin artırılamayacağını vurguladı. Bir öğretmen adayının atanabilmesi için beş yıl lisans eğitimi aldıktan sonra KPSS'den yüksek puan alması gerektiğini, ardından üç veya dört dönem akademi eğitimi görmesi gerekeceğini belirten Kırkpınar, bu sürecin öğretmenler için ek yük getireceğini söyledi. Özellikle ilinde akademi olmayan öğretmen adaylarının barınma ihtiyacının yaratacağı zorluklara değinen Kırkpınar, akademide verilecek eğitimlerin mesleki gelişime katkısının sorgulanması gerektiğini belirtti. "Harçlık denilebilecek ücretlerle öğretmenlerin mesleki gelişimine ne kadar katkı sağlanacak? Asıl soru bu akademi kime ne fayda sağlayacak?" ifadelerini kullandı.

"Taslak Öğretmenlere Fayda Sağlamaktan Uzak"

Kırkpınar, kanunun öğretmenlerin eğitim kalitesini artırmaya yönelik bir reform olarak sunulmasına rağmen, uygulamanın öğretmenlerin sorunlarını çözmeyeceğini savundu. Özellikle öğretmenlerin atanma süreçlerinde karşılaştıkları zorluklara dikkat çeken Kırkpınar, kanunun öğretmen adaylarının üzerindeki yükü artıracağını ve eğitim sistemini daha da karmaşık hale getireceğini ifade etti.

Sonuç olarak, İYİ Parti Grubu adına konuşan Kırkpınar, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bu haliyle yetersiz ve sorunlu olduğunu belirterek, teklifin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.