Özgür Özel: Bunun adı zam değil, emekliye ihanet

En düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesi kararını eleştiren CHP lideri Özel, 'En düşük emekli maaşı 6 ay önce 10 bin lira olduğunda 25 kilo dana kıyma alınıyordu, dün 16 kiloya düşmüştü. Bugün yapılan sözde zamla 20 kiloya çıktı. Siz zam yapmadınız, emeklinin cebinden 5 bin lira kıyma parası çaldınız. Bunun adı zam değil, emekliye ihanettir. Yazıklar olsun' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı"ndal, gündeme ilişkin çok sayıda başlıkta mesajlar verdi.

Ekonomiye yönelik mesajlar veren Özel, en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesinin "zam" olarak değerlendirilemeyeceğini dile getirdi. Özel, Bunun adı zam değil, emekliye ihanettir" diye konuştu.

Konuşmasına 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne yönelik mesajlar vererek başlayan Özel, "Kim darbeye yeltenirse karşısındayız. Demokrasinin arkasındayız" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin elini öpmesi ile gündeme gelen Özel Harekat Başkanı Süleyman Karadeniz'i eleştiren Özel, "Sen devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın. Devletin memuru, memur gibi davranacak. El etek öpmesini kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

"İzmir Büyükşehir Belediyesine talimat verdik"

Devamla İzmir'de elektrik akımına kapılan iki kişinin ölümüne yönelik konuşan Özel, "Bu ülkede ihmaller ölenin kimliğine göre, sorumluluğu olanın pozisyonuna göre değerlendirildikçe mesele düzelmez" dedi. Olayın ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne talimat verdiklerini kaydeden Özel, sorumluların saptanması, cezalandırılmalı için gerekeni yapacaklarını söyledi.

Yıldırımlar Holding'in sahibi Ali Rıza Yıldırım'ın işçileri tehdit ettiği görüntülere değinen Özel, "Küstah Ali Rıza Yıldırım'a sesleniyorum; ya işçilerin hakkını verirsin ya da gelir alnını karışlarız" diye konuştu.

AK Parti'nin Meclis'e sunduğu ve ötanaziyi de içeren yasa teklifine tepki gösteren Özel, partisinin bu yasa teklifinin sonuna kadar karşısında olduğunu söyledi. Özel, "Ölüm yasasını getirdiler. CHP olarak bu teklifin sonuna kadar karşısındayız" açıklamasında bulundu.

Hükümete emekli adaylığı tepkisi

Konuşmasının son bölümünde ekonomiye yönelik mesajlar veren Özel, hemen her kalemde gelen zamlara rağmen asgari ücrete zam yapılmadığını anımsattı.

Asgari ücretin ocak ayından bu yana 4 bin lira eridiğini işaret eden Özel, "İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Bir tek asgari ücrete zam gelmedi" diye konuştu.

En düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesi kararını eleştiren Özel, "En düşük emekli maaşı 6 ay önce 10 bin lira olduğunda 25 kilo dana kıyma alınıyordu, dün 16 kiloya düşmüştü. Bugün yapılan sözde zamla 20 kiloya çıktı. Siz zam yapmadınız, emeklinin cebinden 5 bin lira kıyma parası çaldınız. Bunun adı zam değil, emekliye ihanettir. Yazıklar olsun" diye konuştu.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"15 Temmuz'da halkın iradesine kastedenler, demokrasiye vurdular ve geri püskürtüldüler. CHP hiç şüphesiz anılan terör örgütüyle, anılan cemaatle tarihsel husumeti olan bir yapıdır. Yıllarca biz bunlarla mücadele ettik, tehlikelere dikkat çektik. Bu meclisin tutanakları, başta rahmetli Kamer Genç olmak üzere, yapılan yanlışlara işaret eden uyarı konuşmasıyla mevcuttur. Karşılığında duyduklarımız, bugün hatırlatmanın ne bie ne de başkasına faydası olmayan ama o çarpık yapıyı sahiplenen, o hain yapıyı sahiplenen ifadelerle doludur. Bugün geldiğimiz noktada, 15 Temmuz'da yapıla darbe girişiminde, ki bütün darbeler doğası gereği iktidara yapılır, bütün ülkenin, bütün dünyanın dönüp muhalefete baktığını ve ana muhalefetin gözünün içine baktığını hatırlatmak isterim.

O gece 16 arkadaşımızla genel merkezde toplandık ve 'Bugün Meclis kapalı, açılmasını talep edelim. Gidelim sahip çıkalım' dedik. Biz Meclis'in açılmasını teklif edenler, Sayın İsmail Kahraman da Meclis'i açan olarak burada buluştuk... Hep birlikte Meclis'e giren, darbeye direnen, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, çok geç ve güç olarak İstanbul'a indiğinde ona ulaştığımızda da onun tavrıyla darbeye karşı en net tavrı gösteren grup bizdik. Bülent Tezcan, 'Vakit demokrasiye sahip çıkma vaktidir, tankların üzerine çıkma vaktidir' dedi CNN'in canlı yayınına bağlanarak. Levent Gök, Tekin Bingöl darbeye direnme çağrısı yaptılar.

"CHP'NİN VAZGEÇMEDİĞİ TERCİHİ, PARLAMAENTER SİSTEMDİR"

O gün orada bulunan tüm milletvekillerimiz ve illerindeki tüm milletvekillerimiz demokrasiye, Meclis'e, halk iradesine sahip çıktı.

Zaman zaman diyorlar ki; 'CHP artık güçlendirilmiş parlamenter sistem demiyor mu?' Açık söylüyorum, her konuda bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizi, işçiler, emekçiler, gazeteciler, basın özgürlüğü için, en üst düzeylerde demokratik standartlarda hak arama mücadelelerine destek vermek için, tarım, milli eğitim, dış politika, savunma sanayii için bu partinin önerileri vardır, bu ülkeyi nasıl yöneteceğini hem kademe kademe önümüzdeki seçime doğru tüm şeffaflığıyla vurgulayacaktır. Bu ülkenin yönetim sistemi için de CHP'nin vazgeçmediği tercihi, güçlü bir parlamentodur, parlamaenter sistemdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

"DEVLETİN MEMURU MEMUR GİBİ DAVRANACAK"

15 Temmuz'da hiç asılmayan binalara Atatürk resimleri asanlar, hata yaptık, sadakata baktık liyakata değil diyenlerin, şimdi aynı hataları tekrar ettiklerini görüyoruz. O yüzden, iyi yetişmiş, liyakatlı kadroların ve kesinlikle cemaatlere, partilere, kişilere değil, devlete olan sadakatin öneminin altını çiziyorum.

Bu devletten maaş alan üzerinde üniforması olan birilerinin siyasetin bir kısmını temsil edenlerin elini öpmesini asla kabul etmiyoruz. Devletin memuru devletin memuru gibi davranacak. Siyasiler de üzerine düşen yükümlülüğün farkında olacaklar. Polis hepimizin polisidir, asker hepimizin askeridir. Türkiye Cumhuriyeti kimsenin tapulu malı değildir. Ben bir devlet memurunun, bir siyasi liderin eline sarılmasında muhatap hangimiz olursa olsun o devlet memuruna üstlendiği vazifenin gereğini hatırlatma gereğinde bulunurum.

İZMİR'DE ELEKTRİK AKIMINA KAPILAN 2 KİŞİNİN ÖLÜMÜ

Bu ülkede ihmaller ölenin kimliğine göre, sorumluluğu olanın pozisyonuna göre değerlendirdikçe mesele düzelmez.

Olayla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımıza ilk dakikada şu talimatı verdik; savcılarla tam bir işbirliği içinde sorumluların saptanması, cezaların çekilmesi için üstümüze düşen ne varsa kati bir tutum içinde olacağız.

"SORUNUN KENDİSİ LÜZUMSUZ ÖZELLEŞTİRME FURYASI"

CHP Genel Başkanı olarak hepinize söz veriyorum. Bu mesele ile ilgili arkadaşlarım bir Meclis araştırma komisyonu kurulması için başvuracak. Bunun için hep birlikte çalışacağız. Bir kaza olursa belki de ucu bize dokunacaklar hayır diyorum, belki de ucu bize dokunacak ama kaldırın engelleri diyorum.

Özelleştirilen elektrik nedeniyle temmuz ayında çiftçinin elektriği kesiliyor. Isparta'da bir şehrin elektriği kesiliyor. Esas sorunun kendisi tüm alanlarda lüzumsuz özelleştirme furyasıdır. Bu konuyu çok ayrıntılı olarak araştırmak gerekiyor.

"İĞNEADA DAVASINDA MAĞDURLARIN ARKASINDAYIZ"

İğneada'da Sisli Vadisi'nde 6 vatandaşımız sel geldi boğularak öldüler. 10 aydır bir hukuk mücadelesi var. Tesisin kaçak olduğu, yıkım kararı olduğu ama uygulanmadığı öğrenildi. Kamu görevlilerinin yargılanmalarına izin verilmiyor. Biz ailelerin yanında olacağız. İğneada davasında mağdurların sonuna kadar arkasındayız.

"ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI BUMERANG GİBİ..."

Çevre ve Şehircilik Bakanı bumerang gibi. Millet atıyor, o geri geliyor. Bumerang bakan. Çıktı ve inanılmaz açıklamalarda bulundu. Erdoğan bir yılda 650 bin konut sözü verdi. 1,5 yılda 76 bin konut yaptılar. Şimdi çıkmış Bakan diyor ki; '2025 sonuna kadar bütün konutlar bitecek.' Kardeşim, hanginize inanacağız?

Seni atayan dolma kalemin sahibi 'Bir yıl sonra evler yapılacak, oyu bana verin' dedi. İnsanlar onun bu sözüne güvendi, ona yetkiyi verdi, o yetkiyle o seni atadı, sen diyorsun ki; '3 yıl bitince evler bitecek.' 3 yıl diyor. Yani daha 1,5 yıl konteyner, çadır, soğuk, güneş, toz, toprak...

'Can Atalay kararı açıklansın'

"Bugün enteresan bir konuyu sizlerle konuşmak isterdim. Konu bir hukuk katliamı. Gezi davasından 5 kişi içeride. Hepimizin yerine yatıyorlar. Gezi biziz kardeşim, hepimiz Gezi'deydik. Gezi bizim onurumuzdur. 2 kez beraat edenleri 3. kez yargılayıp mahkeme kararlarına rağmen içeride tutacaksın. Can Atalay milletvekili seçildi, yemin töreninde kürsüye çağrıldı. Salmadılar gelsin. Oy birliğiyle insan hakları komisyonuna seçildi kapıyı kapattılar 'salmayız' dediler. Yani millete, Meclis'e direniyor birileri.

AYM 25 Ekim'de hak ihlali diyor. 8 Kasım'da Yargıtay bu işlemi yok sayıyor. AYM yine hak ihlali kararı veriyor ama Yargıtay yine direniyor. 30 Ocak'ta milletvekilliği düşürüldü. AYM'den gerekçeli karar bekleniyor. AYM'nin üyelerine sesleniyorum sizi kimin atadığından bağımsız vicdanınızla bir karar verin, verdiğiniz kararın gerekçesini de yazın."

memur5.com

Bakmadan Geçme