Paha biçemediği formaları için ev ve araba teklif ettiler
1985 yılında Sakaryaspor'un ilk formasını alarak koleksiyon serüvenine başlayan 45 yaşındaki Abdulkadir Cengiz, dünya takımlarına ait yaklaşık 3 bin formayı iş yerindeki 75 metrekarelik alanda sergiliyor. Hedefinin 5 bin forma biriktirebilmek olduğunu söyleyen Cengiz, Trabzonspor forması için ise evini, arabasını teklif edenler oldu dedi.
1985 yılında Sakaryaspor'un ilk formasını alarak koleksiyon serüvenine başlayan 45 yaşındaki Abdulkadir Cengiz, dünya takımlarına ait yaklaşık 3 bin formayı iş yerindeki 75 metrekarelik alanda sergiliyor. Hedefinin 5 bin forma biriktirebilmek olduğunu söyleyen Cengiz, 'Trabzonspor forması için ise evini, arabasını teklif edenler oldu' dedi.
Sakarya'da özel bir firmada yöneticilik yapan Abdulkadir Cengiz, 37 yıldır biriktirdiği yaklaşık 3 bin formayı iş yerinde sergiliyor. 1985 yılında Sakaryaspor'a ait ilk formasını alarak koleksiyon serüvenine başlayan Cengiz, formalarını sergileyebilmek için harekete geçti. İş yerinde adeta müze haline getirdiği bölümde özenle baktığı formalarını her gün temizleyip kontrollerini yapan Cengiz, dünya takımlarının formalarını iş yerindeki 75 metrekare alanda tutuyor.
'Pul, para koleksiyonu gibi ilerledi'
Koleksiyonculuğa başladığı zamanı anlatan Abdulkadir Cengiz, 'Yaklaşık 35 yıldır forma biriktiriyorum, bu koleksiyon merakı bir forma isteğiyle başladı. Birikmeye başlayınca devamını getirdik. Arkadaşlarımızda gördüğümüz formalarımızı aldık, sayı biraz artınca bu heves oluşmaya başladı. Pul, para koleksiyonu gibi ilerledi. Zaman içerisinde hedefiniz daha da büyüyor, bu kez yabancı ülkelerin formalarını da işin içerisine katarak ilerledik. Şu anda 3 bine yakın formamız var. Hepsi orijinal forma, sonradan üretilmiş formalar değil. Kimisi futbolcunun teri üzerindeyken alınmış, bir kısmı koleksiyonerlerden alınmış veya hediye edilen formalar' dedi.
'Hepsinde bir yaşanmışlık var'
Başarılı futbolcuların giymiş olduğu formaları sergilediğini aktaran Cengiz, 'Aklınıza gelebilecek tüm takımların hatta 2. Lig takımlarının da formaları bizde mevcut. Maksadımız futbolseverlerin ve bu işe gönül verenlerin bu ortamı görüp, bu işten haz almaları. Sonuçta burada hepsinde bir yaşanmışlık var ve bunları değerli kılan da o yaşanmışlıktır. Şu an benim elde ettiğim en eski formam 1974'ten kalma. Yani neredeyse yarım asırlık bir forma, burada bir tarih biriktiriyoruz. Bunlar bizim gözümüzde bir hazine. Yatak altında, sandıklarda, gardıropta veya askıda durduğunda alıp bakamıyor, sevemiyor, ilgilenilmiyor ve o tarihi yaşanmışlığı yaşayamıyor, hissedemiyorsunuz. Hedefim daha büyük, daha geniş bir yerde müze konsepti tarzında 5 bin formayı sergilemek' diye konuştu.
'Hepsi birbirinden kıymetli ve değerli'
Paha biçemediği formalarını sergilemek için iş yerinin bir kısmını adeta müze haline getiren Cengiz, 'Hepsi bizim gözbebeğimiz. Hiçbirini diğerinden ayıramıyorsunuz, hepsinin ayrı bir değeri var. Hepsi birbirinden kıymetli ve değerli. Sabırla 2-3 ay beklediğimiz formalar var. Bu değerlerin yıpranmaması için burayı açtı. Dükkanda çalıştığım esnada alt kattan gelen insanların şaşırmış şekilde olan ses tonlarını duydukça ben daha çok mutlu oluyorum. Buraya gelip ortamı gördüklerin keyfimiz katbekat artıyor' şeklinde konuştu.
'Şehrimizde böyle bir değerin olduğunun bilinmesini hedefliyoruz'
Sakaryasporlu futbolcuları ağırlamak istediğini belirten Cengiz, '1980-1990'larda oynamış Sakaryasporlu futbolcuları burada ağırlayıp; anılarını, hatıralarını, yaşanmışlıklarını anlattıkları bir ortamın oluşmasını isterim. Sakarya'da başlamış olduğumuz bu koleksiyonunun Türkiye ve dünya çapında yayılmasını, şehrimizde böyle bir değerin olduğunun bilinmesini hedefliyoruz' ifadelerini kullandı.
'Trabzonspor forması için evini, arabasını teklif edenler oldu'
Paha biçemediği formalar için ev ve araba teklif edenlerin olduğunu aktaran Cengiz, 'En ilginç olay ise buradaki formalar için şaka da olsa böbreğini teklif eden kişi oldu. Trabzonspor forması için ise evini, arabasını teklif edenler oldu. Bunlara biz parasal olarak hiç değer biçmedik ve o gözle de bakmıyoruz. Hepsinde bir yaşanmışlık olduğu için, hepsi birer tarih olduğu için bizim gözümüzde parasal olarak değeri paha biçilemez' dedi.