Plandemi Büyük Buluşma Platformu'ndan 'kimyasal spreyleme' iddiasıyla suç duyurusu
Plandemi Büyük Buluşma Platformu üyeleri, hava modifikasyonu yoluyla kimyasal püskürtmelerin yapılarak canlılara zarar verildiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Platform Başkanı Ali Osman Önder, kimyasal spreylemenin tüm canlı türlerini hedef alan bir biyolojik silah olduğunu söyleyerek, 'Üzerimizde etkili olan yorgunluğun, ağırlığın, baş ağrısının, halsizliğin hatta bağışıklık sisteminin çökmesinin ana kaynaklarından biri kimyasal püskürtmelerin yaşanmasıdır' dedi.
Plandemi Büyük Buluşma Platformu üyeleri, hava modifikasyonu yoluyla kimyasal püskürtmelerin yapılarak canlılara zarar verildiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Platform Başkanı Ali Osman Önder, kimyasal spreylemenin tüm canlı türlerini hedef alan bir biyolojik silah olduğunu söyleyerek, “Üzerimizde etkili olan yorgunluğun, ağırlığın, baş ağrısının, halsizliğin hatta bağışıklık sisteminin çökmesinin ana kaynaklarından biri kimyasal püskürtmelerin yaşanmasıdır” dedi.
Plandemi Büyük Buluşma Platformu üyeleri, hava modifikasyonu yoluyla kimyasal spreyleme yapıldığını ve canlıların zehirlendiğini öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “Başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada kimyasal ve biyolojik ağır metallar içeren spreyleme yaşanmaktadır. Konu üzerine araştırma yapılmakta ve çıkan sonuçlarda hem iklim mühendisliğinin gerçekleştirildiği bilinmekte, hem de canlılar zarar verdiği anlaşılmaktadır” denildi.
“Hayati risk taşıyor”
Dilekçede, bilimsel araştırmalara göre hava yoluyla kimyasal püskürtmelerin yapıldığının ve canlılar üzerinde olumsuz etkileri olduğunun ispat edildiği kaydedilirken, “Bu gerçekler örtbas edilmektedir. Bu skandal biyolojik terör ‘komplo teorisi' olarak ötelenmekte, dünya kamuoyu yanıltılmakta ve itibarsızlaştırılmaktadır. Kimyevi ve biyolojik saldırı türlerinden olan bu spreylemenin bir çeşit zehir içerdiği artık gizlenemez hale dönüşmüştür. Bu konu güvenlik ve sağlık tehdidi içermekte ve ağır metallar yüklediği canlı varlıklar üzerinde hissedilmektedir. Ayrıca zamanla insan vücudu üzerinde yaşanan halsizlikler, baş ağrısı, aşırı yorgunluk hissiyatı, nefes alamama, hava zehirlenmesi, bağışıklık sisteminin düşüklüğü ile ilgili şikayetler içeren hayati bir risk taşıdığı bilinmektedir. Yolcu uçakları ve geçici iz bırakan uçaklar bu spreyleme uçaklarıyla aynı değildir. Chemtrails uçakları uzun izler bırakmakta, gözyüzünde değişik yapay bulutlar oluşturmaktadır ve anormal bir durumdur” ifadeleri kullanıldı.
“Üzerimizdeki yorgunluğun ana kaynaklarından biri kimyasal püskürtmeler”
Plandemi Büyük Buluşma Platformu adına açıklama yapan platformun kurucularından Ali Osman Önder, “Biz Plandemi Büyük Buluşma Platformu olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilki gerçekleştiriyoruz. Hiçbir zaman gündeme alınmayan bir konuya ilişkin suç duyurusunda bulunacağız. Havalandırma yoluyla uçaklardan kimyasal püskürtmelerin yapıldığı bilimsel olarak açıklanmıştır. Bu süreçte üzerimizde etkili olan yorgunluğun, ağırlığın, baş ağrısının, halsizliğin hatta bağışıklık sisteminin çökmesinin ana kaynaklarından biri kimyasal püskürtmelerin yaşanmasıdır. Yıllardır dünyanın bütün ülkelerinde gökyüzünden spreylemelerle yapay bulut oluşturularak insanların bağışıklık sistemi çökertiliyor. İnsanlarda baş ağrısı, yorgunluk hissiyatı ve diğer hastalıklara sebebiyet verdiği de ortaya çıkmıştır. Gökyüzünün nasıl spreylendiği, iklim krizi adı altında iklim değişikliğinin nasıl gerçekleştirildiğini bilimsel makalelerle ortaya koyacağız. Güneşin nasıl karartıldığını, insanların nasıl hastalıkla bu noktaya geldiğini, bağışıklık sisteminin nasıl bu noktaya eriştiğini belgelerle, delilleriyle suç duyurusu olarak sunacağız. Ve akabinde bu sürecin takipçisi olacağız” dedi.
“Tüm canlıları hedef alan biyolojik silahtır”
Bunun bilimsel karşılığının ‘Strotosferik Aerosol Enjeksiyon' olduğunu söyleyen Önder, kimyasal spreylemenin tüm canlı türlerini hedef alan bir biyolojik silah olduğunu belirtti. Önder, “Bizim buradaki amacımız, hem bunun üzerine gitmek hem de bu konunun faillerinin araştırılmasını talep etmek. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz” diye konuştu.