Polisleri usulsüz dinlemeye 20 yıl hapis istemi

- Van'da 3 polis memurunu usulsüz dinlediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan eski İstihbarat Şube Müdürü Selahattin Gürel hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı - İddianameden: 'Polis, ancak devletin, ülkesi ve milletin bütünlüğü, anayasal düzenine ve genel güvenliğine dair tedbirler almak, ülke seviyesinde emniyet ve asayişi sağlamak için telefon dinleyebilir. Somut gerekçeden yoksun dinlemelerin kişinin ve toplumun hukuki güvenliğini zarara uğrattığı açıktır' - '(Usulsüz dinlemelerde) Nihai amaç, devlet, siyaset ve toplum yapısına müdahalede bulunmak suretiyle meşru ve demokratik yöntemlerle seçilen sivil otoriteyi etkisiz hale getirmektir' - 'Kişilerin özel hayatlarının ihlali suretiyle elde edilen veriler konjonktürel olarak devlet adamı, siyasetçi, asker gibi ayrım yapılmadan, cemaat adıyla bilinen yapıyla bağlantılı bulunan haber kanalları, internet siteleri, görsel ve yazılı medya aracılığıyla ifşa edilmiştir'

VAN (AA) - CEMAL AŞAN - Van'da çeşitli birimlerde görev yapan 3 polis memurunu usulsüz dinlediği iddia edilen eski İstihbarat Şube Müdürü Selahattin Gürel'in 20 yıla kadar hapsi istendi.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başmüfettişliğinin, usulsüz dinlendiği iddia edilen 3 polise ait cep telefonları hakkında organize suç örgütü gerekçesiyle iletişimin tespiti kararıyla ilgili yazısında, tedbir uygulanan şahısların faaliyetlerinin gösterilen gerekçeyle örtüşmediği vurgulanarak, ilgili kolluk görevlileri hakkında yasal gereğinin yapılmasının istemesi üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı.

- 20 yıla kadar hapsi istendi

Bu kapsamda hazırlanan iddianame, Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, sanık Gürel'in 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'Haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek', 'Gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi' ve 'iftira' suçlarından 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Soruşturma kapsamında müştekiler hakkında haksız ekonomik çıkar sağladıkları, devleti zarara uğrattıkları gerekçesiyle iletişimin tespitine karar verildiğinin belirtildiği iddianamede, söz konusu talep yazısının da Gürel tarafından düzenlendiği kaydedildi.

Haklarında dinleme kararı verilen polis memurları ise ifadelerinde, dinleme kararı ve sonucuyla ilgili kendilerine bilgi verilmediğini belirterek, sanıktan şikayetçi oldu.

- 'Usulsüz dinleme hukuki güvenliği zarara uğratır'

Sanık Selahattin Gürel hakkında 11 Mayıs 2015'te de 'Haberleşme gizliliğinin ihlali', 'Kişisel verilerin kaydedilmesi', 'Resmi belgede sahtecilik', 'Suç uydurma ve suç işlemek amacı ile örgüt kurma' suçlarından dava açıldığının anımsatıldığı iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

'Kamuoyunda önleme dinlemesi olarak bilinen ve son günlerde ülke gündeminde sıklıkla yer bulan dinlemeler, emniyet teşkilatı tarafından İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı aracılığıyla Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'na göre verilmektedir. Telefon dinlemesi de istihbarat toplama yöntemleri arasındadır. Bu yetki kullanılırken keyfiyetten uzak, yasanın belirttiği sınırlar içerisinde kalınması hukuka bağlı idareden beklenen bir davranıştır. Polis, ancak devletin, ülkesi ve milletin bütünlüğü, anayasal düzenine ve genel güvenliğine dair tedbirler almak, ülke seviyesinde emniyet ve asayişi sağlamak için telefon dinleyebilir. Polisin yetkisi belirtilen gerekçelerle sayılı ve sınırlıdır. Bu gerekçeler dışında yapılan her türlü dinlemeler yasaya aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Somut gerekçeden yoksun dinlemelerin kişinin ve toplumun hukuki güvenliğini zarara uğrattığı açıktır.'

- 'Bir üst aklın idaresi ve komutuyla meydana geldiği anlaşılmıştır'

İddianamede, İstihbarat Şube müdürlükleri nezdinde uygulanan bu işlemlerin ülke genelinde uzun zamandır yaygın ve sistematik bir şekilde yapıldığı vurgulanarak, şöyle denildi:

'Kişilerin özel hayatlarının ihlali suretiyle elde edilen veriler konjonktürel olarak devlet adamı, siyasetçi, asker gibi ayrım yapılmadan, cemaat adıyla bilinen yapıyla bağlantılı bulunan haber kanalları, internet siteleri, görsel ve yazılı medya aracılığıyla ifşa edilmiştir. Bu suretle hedef alınan ve mağdur edilen şahısların cemaat adıyla bilinen yapıya dahil olmamaları nazara alındığında, yapılan hukuksuzlukların yurt geneline yayılmış, kısa sürede organize olabilen, yargı, emniyet teşkilatı gibi önemli kamu kurum ve kuruluşların yapısına dahil olan medya ve ekonomi ayağı bulunan, devlet, siyaset ve toplum yapısına müdahalede bulunma amacı taşıyan bir üst aklın idaresi ve komutuyla meydana geldiği anlaşılmıştır.'

Dosya kapsamında bulunan ve iletişimin tespiti işlemlerinde esas alınan belgelerde aidiyet numaraları ve kod isimler kullandığının belirlendiği kaydedilen iddianamede, yapılan tüm hukuka aykırı dinlemelerin, bu dinlemeleri yapan şüpheliler veya Van İstihbarat Şube Müdürlüğünde oluşturulan suç örgütünün menfaatinden ziyade, örgütün üst yapısı konumunda bulunan bir yapının menfaatine hizmet ettiğine işaret edildi.

- 'Nihai amaç; cemaatin isteğine uymayanları bertaraf etmek'

İddianamede, üst yapının, üst düzey devlet erkanının, siyasetçilerin, askeri şahısların, sivil toplum kuruluşu mensuplarının, kamu görevlilerinin dinlenmelerindeki nihai amacın karşıt görüşe sahip olanları veya cemaatin isteğine uymayanları bertaraf etmek olduğu vurgulanarak, şu değerlendirmede bulunuldu:

'Nihai amaç, devlet, siyaset ve toplum yapısına müdahalede bulunmak suretiyle meşru ve demokratik yöntemlerle seçilen sivil otoriteyi etkisiz hale getirmektir. Delilleri karartma amacı güden log kayıtlarının silinmiş olması, ülke genelinde benzer yöntemlerle yaygın ve sistematik bir şekilde bu suçların işlenmiş olması, şüphelilerin İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli olmaları nedeniyle atılı suçları işlemeye elverişli her türlü imkana sahip olmaları, müştekilerin şahsi özellikleri, şüphelilerin üzerine atılı suçların işleniş biçimi, bu suçların örgüt faaliyetinde işlendiğini ortaya koymaktadır.'

Selahattin Gürel, Van Cumhuriyet Başsavcılığınca 25 Nisan 2015'te 9 ilde düzenlenen 'Paralel Yapı' operasyonunda Gaziantep'teki adresinde gözaltına alınmıştı.

Getirildiği Van'da mahkemeye sevk edilen Gürel, 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, suç uydurmak, resmi belgede sahtecilik, gizliliğin ihlali ve hukuka aykırı verileri kaydetmek' suçlarından tutuklanmıştı. Hakkında Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan Gürel, 5 Mayıs 2015'te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Başsavcılığın kentte 3 polis memurunun usulsüz şekilde dinlendiği iddiasına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında da Gürel'in gözaltına alınmasına karar verilmişti. Aramalara rağmen kendisine ulaşılamayan ve adresinde de bulunamayan Gürel hakkında savcılığın talebi üzerine yakalama kararı çıkarılmıştı. Gözaltına alınan Gürel, mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Bakmadan Geçme