Şebnem Bursalı üzerinden günah keçisi mi aranıyor?
Şebnem Bursalı… Aydınlı ama kökü Balkanlara ve Karadeniz'e dayanıyor…. Aynı zamanda iletişimci ve gazeteci…
28 inci dönem AK Parti İzmir milletvekili…Ve bekar…
Özel hayatı…”Göz önünde bir özel yaşam” ve basına da yansıdığına göre “birlikteliği olan bir hayat…”
Muhafazakar kesimde özel hayat… Gayet “kapalı alanlarda” ve kimsenin “duymadığı bilmediği mekanlarda” ilişkiler…Ama sonuçta bilinen bir şeyi “gizlemek” mümkün olmuyor ve günün birinde “ifşa” oluveriyor…Aslında yapılan “kaçamaklar” gizlice yapılıyor…Alkol de aynı şekilde… Hep bir gizlilik var bu alemde…Bu bize yapılan yolsuzlukların da nasıl yapıldığını da ortaya koyuyor…Çekirdek bir ekip…O ekibin kurduğu ya da kurdurduğu bir şirket…Ve para transferleri…
Farklı kesimlerde ki özel hayat daha farklı…Eğer kaçamak yapacaksa “gizliliğe ihtiyacı yok…” Onlar için “cinsellik” bir tabu değil…“Çapkınlık, alkol, yolsuzluk” daha aleni…Ayıbın, günahın arkasına ya da herhangi bir gerekçenin arkasına sığınmaz…
2002 yılından beri…Basına yansıyan ya da yansımayan birçok “özel hayatlar var politik hayatta”… Zaten olmaması da mümkün değil… Sonuçta insan faktörü…
31 Mart seçimlerinde Ak Parti kaybetti…Ekonomi, emekliler, bürokrasi, kibir, halkı ya da çalışanı beğenmeme….Sonuçta o halk “AK Parti'ye dur “dedi…
Enflasyon… O bir canavar…Dar gelirliyi, ücretliyi mahveden bir “ekonomik istikrarsızlık…” Rahmetli Özal “dar gelirli için en büyük zulümdür” derdi… Ve şu anda da büyük bir zulüm. “Maaş zammı” fiyat artışlarına yetişemiyor…Halk sıkıntıda…Bundan sonra daha da “sıkıntılı günler kapıda…”
Emekli… 10 bin TL ile “geçinme mucizesi” oluşturan bir topluluk… Oscar'a aday…
Herhalde bu para ile ancak “ekmek, şeker, tuz ve sabit ödemeleri” gerçekleştirme imkanı… Bunların sayısı da az değil, “toplam emeklinin yüzde 60'ı.”
Bürokrasi…Son dönem “liyakat”ın olmadığı bir alan… Kibir, ego, halkı küçük görme… Kendi aralarında ”en iyi arabalara binme” yarışı…”En güzel evde oturma” hesapları… “Gayrimenkulü nasıl daha ucuza alabiliriz” anlayışı… “Personel istihdamında” bir sürü usulsüzlükler…Sınavsız alımlar, mülakatta sübjektif davranışlar…Yani “adaletsizliği doğuran liyakatsiz anlayış”…
Bunları neden mi anlattık?...Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı “birileri” muhasebe yaptırmada “Şebnem Bursalı” ile aldatmak isteyebilir…Tüm günahı onun üzerine yıkmak isteyebilir…Bu seçimi “Şebnem Bursalı ya da onun gibiler” olduğu için kaybettik diye bas bas bağırabilirler…
Evet “Şebnem Bursalı” günah keçisi olarak belirlendi gibi… Basında yoğun malzeme olarak yer alması da bunun göstergesi…Eeee “Ankara'ya melek olarak gelen şeytan olarak çıkar” diye bir söz vardır… Emin olun “Ankara” bu konularda çok “mahirdir”…
AK Parti… 2015 yılından beri “muhasebe” yapmadı…Yapacak gibi de gözükmüyor… Eğer “ekonomide istikrar, bürokrasi ve partide köklü değişimler” olmaz ise… Şimdiden 2028 için “Veda Busesi”ni söyleyebiliriz…