Seçimler 16 milyon emekliye verilen vaatler etrafında dönüyor

Yerel seçimler adeta genel seçim havasında geçiyor. Adayların her biri Cumhurbaşkanı adayı gibi vaatte bulunuyor. Birisi de çıkıp ta bu vaatleri hangi bütçeyle karşılayacaksın diye sormuyor. Soranlara da kestirmeden israfı kaldırdığımızda kaynak çok cevabı alınıyor.

Adaylardan kimisi emeklilere 5 bin kimi 10 bin kimde artırıyorum diye el yükseltiyor.

İyi de bu ödemeyi nasıl yapacaksın, kaynak nerede diyen pek yok.

Ne hikmetse hiç kimse 2019 yılı seçimleri öncesinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın EYT'lilerin GSS primlerini ödeme vaadinin sonuçsuz kaldığını hatırlamak istemiyor. Nitekim seçimler sonrasında Mansur Yavaş GSS primlerini ödemek için resmi süreç başlattığını açıklamış, daha sonra da hukuken bunun mümkün olmadığını belirtmişti.

Şimdi de intibak kanunu gündeme gelmeye başladı

16 milyonun üzerindeki emekli sayısı siyasilerin iştahını kabartıyor. Bunlardan alınacak destek seçim sonucunu derinden etkiliyor.

Şimdi de intibak yasası konuşuluyor. Özellikle 2000 yılı sonrasında emekli olanların maaşları 2000 öncesine göre oldukça düşük kalmıştır. Ortada adaletsiz bir durum var mı evet var. Ancak sistemi batırma pahasına intibak yapılabilir mi? İşte zurnanın zırt dediği nokta burası.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı intibakla ilgili ne demişti?

Bakan Vedat Işıkhan'ın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütçe görüşmeleri sırasında; "Konuşmada 2000 yılından önce emekli olanların aylıklarına intibak düzenlemesi yapılarak iyileştirme sağlandığı belirtilmiş olup, yeni bir intibak düzenlemesine gidileceği hususuna yer verilmemiştir. Dolayısıyla, söz konusu haberde konuya ilişkin çalışma yapıldığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır." ifadesi konuyu kapatmıştı. Ancak siyasiler rahat durmuyor ve sürekli yarayı kaşıyorlar.

Kısa vadede intibak beklemek çok gerçekçi görünmüyor. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu'nun açıklarının çok yüksek olması da yeni bir intibak yasasını kaldıracak gibi görünmüyor.

Siyasilere önerimiz ise hepimiz aynı gemideyiz ve birlikte batma riski taşıyoruz. Bu nedenle emeklilik sistemi üzerinden elinizi ve dilinizi çekin. Yoksa hepimiz batacağız.

Son olarak belirtmek isteriz ki elbette emekli maaşları düşük. Ancak emekli maaşları, ödenen primlerinin karşılığıdır ve sosyal yardım değildir. Yıllarca düşük prim ödeyip te yüksek emekli maaşı bekleme hayalinden uzak durulmalıdır. Siyasilerin de emeklileri kışkırtıcı söylemlerden uzak durmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.