Seçimler sonrasında mahalli idareler personeli diken üstünde
Kamu personel sisteminin duayen ismi Ahmet Ünlü Yeni Şafak Gazetesindeki köşesinde seçimler sonrasında mahalli idareler personelinin niçin tedirgin olduklarını çözüm önerisiyle birlikte kaleme almış. Ünlü, mahalli idarelere sınavsız personel alımının yaygınlaştığını belirterek İŞKUR'un görevini yapmasını istiyor.
Ahmet Ünlü'nün Yeni Şafak'taki yazısı:
31 Mart yerel seçimleri sonrasında başkanları değişen belediyelerdeki personel diken üstünde kaderini bekler hale geldi. Yıllardır bu köşede sistem kurulmasında bahsedip duruyoruz ancak sesimizi duyuramadık. Bu yazımızda mahalli idareler personelinin niçin tedirgin olduğunu açıklamaya çalışacağız.
Mahalli idareler personeli niçin tedirgin?
Seçimler sonrasında başkan değişikliği olan belediyelerdeki personel ister istemez nasıl bir durumla karşı karşıya kalacakları konusunda tedirgin olmuştur. Hatta partisi değişmeyen ama başkanı değişen belediyelerdeki personel dahi tedirgin bir bekleyişe girmiştir.
Bu çerçevede seçimler sonrasında parti değişmeyen Esenyurt Belediyesi'nin yeni başkanı sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile kendisinden önce alınan işçilerin işlerine son vermek zorunda olduğunu duyurdu. Demek ki işçi alımında objektif bir sisteme göre işe alım gerçekleştirilmemiş. Yani sistemsel bir sorun var ki yeni seçilen başkan öncekinin işe aldığı işçileri işten çıkarabiliyor. Şayet işçiler sınavla objektif bir şekilde işe alınmış olsalardı yeni gelen başkan işçileri bu şekilde kapı önüne koyamazdı. Bu nedenle acilen sistem kurulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Başka belediyelerde de benzer manzaralar yaşanacaktır.
Belediyeler ile belediyelerin bağlı kuruluşlarına sınavsız atamaların önünün kesilmediği için bu kapıdan geçenler ister istemez tedirgin oluyorlar. Nasıl tedirgin olmasınlar ki, bir şekilde evlerine ekmeğini götürürken acaba birileri işine ve aşına son mu verecek diye tedirgin oluyorlar.
Kamuya normal şartlar altında ilansız ve sınavsız personel alınamaz
Bu köşeyi takip edenler ilansız ve sınavsız kamu kurumlarına işçi veya memur (istisnai memurluk hariç) alınamayacağını mevzuat çerçevesinde izah ettiğimi hatırlayacaklardır.
Sayıştay raporlarına kadar ilansız ve sınavsız personel alımlarını görüyoruz. İŞKUR, Yönetmelik gereğince üzerine düşeni yaptığında ilansız ve sınavsız personel alımına hiçbir kamu kurumunun cesaret etmesi mümkün değildir.
Daha önceki yazılarımızda da belirtiğimiz üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 2'nci maddesine göre; Yönetmelik kapsamı dışındaki işçi alım ilanlarının kuruma bildirilmesi zorunlu. Bu ilanlar kurum internet sitesinde ve ilgili kamu kurum ve kuruluşunca uygun görülen iletişim araçları ile kamuoyuna duyurulacağı hüküm altına alınmış durumda. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının işçi alımının adil ve şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlayacak diğer tedbirleri de almak zorunda olduğu belirtilmektedir.
Düzenlemeye göre kamuya işçi alımlarının ilanla yapılması gerekmektedir. Uygulamanın mevzuata göre yapılmaması sistemsel bir sorun haline gelmiştir.
Belediyelere alınan sözleşmeli personel için sınav şartı getirilmelidir
Belediye Kanunu'nun 49'uncu maddesi gereğince alınan sözleşmeli personel için sınav şartının olmaması ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle acilen bunların kamuya girişlerinde de sadece KPSS şartı getirilmelidir.
Milletvekili danışmanlıklarına da KPSS şartı getirilmelidir
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu'nun 30'uncu maddesi gereğince istihdam edilen milletvekili danışmanlarının da KPSS'den belirli bir puan alan adaylar arasında alınması şartı getirilmelidir. Bunlara sınav şartı getirilmese de en azından KPSS'den asgari bir puan alma şartı getirilmesi yerinde bir uygulama olacaktır ve belirli bir standart oluşturacaktır.
Bu pozisyonlar eş dost ağırlama yeri olmamalıdır. Kaldı ki seçilemeyen milletvekillerinin yanında görev yapan personelin işi sona ereceği için bunlar tedirgin olmaktadır.
İŞKUR siStem kurarak açık kapıları kapatmalıdır
İŞKUR, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile birlikte çalışarak sınavsız personel alımının önüne çok basitçe geçebilir. Manuel olarak gerekli kontrolleri yeterince yapmak zor olduğu için ilansız ve sınavsız personel alan kamu kurumlarını tespit zor olabilir.
Bunun için ne yapılması gerektiğine ilişkin önerilerimizi sıralayarak eleştirimizi çözüm önerisiyle destekleyelim.
1- Kamu kurum ve kuruluşlarına gönderecekleri resmi bir yazı ile ilansız ve sınavsız işçi alımlarını bildirmelerini isteyerek sınavsız ve ilansız işçi alımının önüne geçebilirler. İdari para cezası ile karşı karşıya kalınacağı bilinince hiçbir kamu kurumu bu yolu tercih etmeyecektir. Çünkü ilansız ve sınavsız personel alımının ciddi bir parasal cezası bulunmaktadır.
2- İŞKUR Sayıştay raporlarını inceleyerek ilansız ve sınavsız personel alımı yapan kurumlarla ilgili gerekli süreci başlatabilir. Bu durum işin en zor kısmı ve sonuçtan çözüm üretme yöntemidir.
3- İşi daha da pratik hale getirmek için Sosyal Güvenlik Kurumu ile İŞKUR arasında kurulacak webservislerle kamu kurumlarına yapılan atamalar ile İŞKUR tarafından yayımlanan personel ilanları karşılaştırılarak sonuca daha kestirmeden gidilebilir. Bu yöntem ise zor olmakla birlikte daha pratiktir.
4- Sosyal Güvenlik Kurumu kamu kurumlarına verecekleri kodlar ve kontrol panelleri ile ilan ve sınavlarla ilgili veri girişi yapmayan kamu kurumlarının sigortalı tescil yapmaları engellenebilir. Daha açık ifadeyle gerekli verileri girmeyen kurumlar sigortalı işçi çalıştıramaz hale gelecektir. Bu durum ister istemez ilansız ve sınavsız personel alımının önüne geçecektir.
5- Çıkarılacak bir yönetmelikle Kamu Personel Seçme Sınavına girerek belirli bir puanı alamayanların kamu kurum ve kuruluşlarında hiçbir şekilde görev almalarının önüne geçilmelidir. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının harekete geçerek ilgili kumları olan İŞKUR ve SGK'yı görevlendirmesi gerekmektedir.
Konunun bir ayağının da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olması nedeniyle her iki bakanlık koordinasyon içerisinde kalıcı bir çözüm üretmelidir.
6- Yönetmelik değişikliği ile kura ile işçi almanın yolu kapatılmalı ya da çok kısıtlanmalıdır. Şuan kura yöntemi asıl, KPSS istisna olmuştur. Bu yöntemin gençlerde ciddi bir tepki oluşturduğunu belirtmemiz gerekiyor.
Sonuç olarak kamu kaynağı kullanan her kuruma alınacak personel için belirli bir standart getirilmeli ve kayırmacılık yolları sonuna kadar kapatılmalıdır. Yoksa geride heba olan kamu kaynağı, üzülen ve tedirgin olan kamu personeli ve garibanların sürekli olarak maliyet ödediği bir düzen devam edip gidecektir.