Süleymancılar içindeki kavgada son raunt... Tunahan'ın damadı: Bakanlıkta tehdit edildim

31 Mart yerel seçimlerinde CHP'ye verdikleri açık destekle bilinen ve lideri Alihan Kuriş'in AK Parti'yi hedef alan sözleriyle gündeme gelen "Süleymancılar" cemaatinin yargıdaki etkinlik ve operasyonları tartışma konusu olmaya devam ediyor. Nisan ayının ilk haftasında, cemaatin lideri Alihan Kuriş'in arkasında yürüyen başsavcıdan sonra, hukuk yapılanmasıyla ilgili iddialar ortaya atılmıştı. Kuriş'in arkasında yürüyen kişinin Silifke Cumhuriyet Başsavcısı Selman Eskiler olduğu ortaya çıkmış, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) soruşturma başlatılmıştı. 'Süleymancılar' olarak bilinen cemaatin kurucusu İslam bilgini Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu olan eski AK Parti İstanbul Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, nisan ayının ilk haftasında sosyal medya hesabından yargıya ve Süleymancılar cemaatine yönelik çarpıcı iddialarda bulunmuştu.

Denizolgun bugün de bir bakan yardımcısının korumasına ait olduğun belirttiği bir fotoğrafı paylaştı. Denizolgun ismini vermek istemediği bir bakanlıktaki ismini vermek istemediği bakan yardımcısının koruma ekibindeki bir kişi tarafından tehdit edildiğini öne sürdü.

Fatih Süleyman Denizolgun paylaşımında şunları kaydetti:

“İsmini vermek istemediğim bir bakanlığımızın, yine ismini vermek istemediğim bir bakan yardımcımızın koruma ekibinden biri; bakanlığın içinde; görüşmem bittikten sonra; "Cemaat, yazılarından çok rahatsız, ona göre" diyerek ve parmak sallayarak tehdit etmiştir.

Kurişiilik; Dünyanın en büyük kötülük merkezi haline gelmiş olup, tarihte gelmiş, geçmiş; en büyük suç ve terör örgütlerin en başındaki yapıdır. Bakanlıklarımız, Tüm Bürokrasi ve Tüm Yargının içerisine sızan, çok tehlikeli bir yapı haline gelmiştir. Aşağıda; ilgili kişinin resmi bulunmaktadır.

Başta Cumhurbaşkanlığımızın; İstihbarat ve Emniyet Teşkilatlarımızın, Tüm Bakanlıklarımızın, Tüm Başsavcılarımızın ve Tüm Dünya Kamuoyunun, Tüm İnsanlığın; Saygı ve Selamlarımla Bilgilerine arz ederim.”

Denizolgun paylaşımında şu kişi ve kurumları da etiketledi:

Recep Tayyip Erdoğan - Türkiye Cumhurbaşkanlığı, İbrahim Kalın - MİT Başkanı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Ali Yerlikaya - İçişleri Bakanı, Adalet Bakanlığı, Yılmaz Tunç - Adalet Bakanı, Yargıtay, Ankara Valiliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı.

Denizolgun'un paylayımının ardından şu sorular yanıt bekliyor:

-Olay hangi bakanlıkta cereyan etti

-SÖz konusu bakan yardımcısı kim?

-Söz konusun koruma görevlisi kim?

-Süleymancılar Cemaati hangi bakanlıklarda ve kurumlarda nasıl yapılanmış durumda?

Tunahan'ın önceki suçlamaları

Fatih Süleyman Denizolgun, 8 Nisan'da da sosyal medya hesabından yargıya ve Süleymancılar cemaatine yönelik çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Denizolgun, mahkemelerde, savcılarda, hakimlerde ve bilirkişilerde benzer tezgahların kurulduğunu öne sürmüştü. İddialar arasında, kripto para kullanımıyla işlenen suçlardan bahsedilirken çeşitli isimlere suçlama yöneltildi.

Kuriş'in arkasında yürüyen başsavcıdan sonra, hukuk yapılanmasıyla ilgili iddialar ortaya atıldı. Alihan Kuriş'in arkasında yürüyen kişinin Silifke Cumhuriyet Başsavcısı Selman Eskiler olduğu ortaya çıkmış, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) soruşturma başlatmıştı.

"Süleymancılar" olarak bilinen cemaatin kurucusu İslam bilgini Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu ve eski AK Parti milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, fotoğrafa ilişkin yaptığı açıklamada, "Devletimiz için tam bir utanç vesikası! Çok acı bir durum" ifadelerini kullanmıştı.

Tartışmalar bununla sınırlı kalmadı.

Fatih Süleyman Denizolgun, sosyal medya hesabından yaptığı yeni paylaşımda yargı camiasına ve Süleymancılara yönelik çarpıcı iddialarda da bulundu

Denizolgun, paylaşımında mahkemelerde, savcılarda, hakimlerde ve memur olmayan bilirkişilerde benzer tezgahların kurulduğunu öne sürdü.

Fatih Süleyman Denizolgun, "Süleymancı" avukatları ‘çete' olarak tanımladı ve rüşvet, tehdit şantajla istediklerini yaptırdıklarını iddia etti.

Denizolgun'un paylaşımında, kripto para kullanımının da sıkça rastlandığı bu tezgahlarda, birçok ismin rol aldığı ifade edildi. Denizolgun, bu isimler arasında özellikle İstanbul Üniversitesi'nde ticaret hukuku alanında akademisyen olduğunu belirttiği bir kişiye dikkati çekti. Bu akademisyenin, tüm bilirkişilerle irtibat kurarak kötü yöntemlerle ikna çalışması yaptığı, bazı bilirkişileri kötü yöntemlerle ikna ettiği ileri sürüldü.

Ayrıca Denizolgun'un iddialarına göre, eski bir HSK üyesi, Marmara Üniversitesi'nde A.G. olarak belirtilen bir akademisyen, Nevşehirli A.Ç ve Konyalı S.T gibi isimler yargıda etkili olan isimler arasında. Bu kişilerin muhalefetin yargı bağlantılarını kullanarak destek almaya çalıştığı savı ortaya atıldı.

Denizolgun'un iddialarında yer verdiği diğer isimler arasında Ali Erhan Kuriş'in perde arkası avukatları olarak adlandırdığı A.A ve H.A isimli genç avukatlar da bulunuyor. Ayrıca Nevşehirli A.Ç'nin haklarında suç duyurusunda bulunanları bile silahla tehdit ettiği ve bu durumun savcılıklara yansıdığı iddia edildi.

Denizolgun, bu çarpıcı iddiaların üzerine gidilmesi gerektiğini vurgulayarak tüm Türkiye'deki ilgili kurumları göreve davet etti. Ülkenin birliği, beraberliği, güvenliği ve bölünmemesi için gerekenlerin yapılması gerektiğini belirtti.

Denizolgun, paylaşımında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u, Bakanlık, HSK, Ankara Cumhuriyet Başsacvcılığı, İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının sosyal medya hesaplarını etiketledi.

Fatih Süleyman Denizolgun kimdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 27. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekilliği yapmış olan Fatih Süleyman Denizolgun, Türk siyasetçi ve mühendis olarak bilinmektedir. İstanbul Üsküdar'da 11 Mart 1987 yılında dünyaya gelen Denizolgun, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) çatısı altında siyasi kariyerini sürdürmüştür.

Eğitim hayatına İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde başlayan Denizolgun, burada lisans eğitimini tamamlamıştır. Aynı üniversitenin Hidrolik ve Su Kaynakları Bölümü'nde yüksek lisans eğitimini de başarıyla tamamlamıştır.

Profesyonel hayatında önemli projelerde görev alan Denizolgun, 2013 yılında Türkiye'de hayata geçirilen Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (KMO) ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü projelerinde koordinasyon sorumlusu olarak yer almıştır. Ayrıca, inşaat, gayrimenkul ve yatırım sektörlerinde faaliyet göstermiş ve aile şirketlerinde de sorumluluk üstlenmiştir.

Siyasi kariyerine 2008 yılında AK Parti teşkilatlarında başlayan Denizolgun, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da aktif görevler üstlenmiştir. TBMM'de 27. Dönem milletvekili olarak görev yaparken, İçişleri Komisyonu ve Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonları'nda da görev almıştır.

Denizolgun, "Süleymancılar" olarak bilinen cemaatin önderi, İslam bilgini Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu, Arif Ahmet Denizolgun'un yeğeni ve AK Parti Genel Merkez Kurucular Kurulu üyesi ve 2 dönem milletvekilliği yapmış Mehmet Beyazıt Denizolgun'un oğlu olarak da bilinir.