Yerelden genele sistem transferi ya da işlere şeytan karışabilir

Yerel seçimler sonrasında AK Parti'nin kaybettiği belediyelerde yönetimsel olarak ciddi değişiklikler yaşanıyor, ne de olsa belediye el değiştirdi. Bu durumu elbette doğal karşılamak gerekiyor.

Seçimi kazanan başkanlar kendi ekiplerini kuruyorlar. Görevden alınanlar için genel yönetimde yer bulunması kaçınılmaz gibi görünüyor. Çünkü benzer durumlar daha önce yaşanmıştı. Hemen hemen her kurumda belediyelerden transfer edilen bir çok bürokrata rastlarsınız.

Yerel yönetimlerde görev yapan bürokratların özellikleri ile genel yönetimlerde görev yapan bürokratların özelliklei oldukça farklıdır. Hatta taban tabana zıtlıklar içerdiğini ifade etmemiz gerekiyor.

Konuyu biraz daha anlaşılır kılmak için somutlaştırmak gerekecek.

Yerel yönetimlerde adeta zamanla yarışılır ve ister istemez popülizm öncelenmek zorunda kalınır. Sistem zorlanır ve olmayacak şeyler oldurulmaya çalışılır. Nihayetinde 5 yılda bir seçim vardır ve kaybedilmesi halinde bürokratların akibeti bellidir.

Böyle oluncada birçok usul bir kenara bırakılır ya da bırakılmak zorunda kalınır. Bazen önce iş sonra ihale yapıldığı dahi olur. İhale süreci harfiyen yerine getirilince işler tıkanabilir ve seçmenler isyan bayrağını çekebilir.

İşte yerelden genele transfer edilen bürokratlar benzer davranışları genel yönetimlerde de devam ettirme eğiliminde olabiliyorlar. İsterseniz yerelden genel yönetime transfer edilen bürokratlara bakın ve anlattıklarımızın olup olmadığını görün. Adamalrın ne kadar pratik olduğunu açıkça görürsünüz. Bunlar genellikle prosedürü sevmezler ve sonuç odaklıdırlar. Özet olarak hızlı yaşa genç öl kuralı.

Yani hızlı hareket etmek için önce iş sonra ihale yöntemini tercih edebilirler. Prosedür geriden gelebilir, önemli olan sonuç mantığı devreye girebilir. Bu durum ise cehenneme giden yolların iyi niyet taşlarıyla döşendiği gibi bir çok olumsuzluğa yol açabilir.

İyi niyetle yapılan hareketler şeytanın devreye girmesiyle farklı işlere yol açabilir.

Sonuçta genel yönetimi bekleyen en kritik risklerden birisi olarak yerel yönetim mantığının ve mevzuata takılmama pratikliğinin genel yönetime hakim olmasını görebiliriz.