Elazığ'da 5 bin yıllık geleneksel üzüm hasadı başladı
Türkiye'nin üzüm yetiştiriciliğinde sayılı illeri arısında yer alan ve coğrafi işaretli türleri bulunan Elazığ'da, İlkeren ve Prima cinsi erkenci üzüm hasadına başlandı.
Türkiye’nin üzüm yetiştiriciliğinde sayılı illeri arısında yer alan ve coğrafi işaretli türleri bulunan Elazığ’da, İlkeren ve Prima cinsi erkenci üzüm hasadına başlandı.
Türkiye’de üzüm konusunda sayılı iller arasında yer alan Elazığ’da yaklaşık 120 dönümlük alanda yıllık 200-250 bin ton civarında rekolte elde ediliyor. Özellikle üzüm bağları ile dikkat çeken ve sofralık üzümün yoğun olarak yetiştirildiği Hoşköy köyünde Temmuz ayı itibariyle tatlı bir telaş başladı. Trakya bölgesinden getirilen İlkeren ve Prima cinsi bağlarda erkenci üzüm hasadını yapan bağ sahipleri, sıcak hava da yoğun mesai harcıyor. Üzümler, ülke genelinin yanı sıra 8 Avrupa ülkesine de ihraç ediliyor.
Temmuz ayı itibariyle her sene olduğu gibi bu sene de erkenci üzümlerde hasadın başladığını belirten üzüm yetiştirici Aytaç Göktan, “Prima ve İlkeren cinsi üzümlerimizin hasadı başladı. Bu sene geçen seneye göre verim biraz düşük. Sebebi de kışın biraz soğuk geçmesinden dolayıdır. Ama her şeye rağmen çiftçilerimiz çalışıyor. Özellikle bizim Hoşköy köyümüzün insanları çalışkan ve işinin başında. İnşallah bu sene de Türkiye’nin her tarafına ve Allah nasip ederse yurt dışı da dahil üzümlerimizi göndereceğiz. Türkiye’de Mersin’den sonra ilk biz üzüm üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu da sevindirici bir durum. Bizim amacımız sadece ilkeren ve Prima cinsi olarak değil Fransız Karası gibi çeşitleri de burada yaygınlaştırıp tüketicilerin ayağını kesmemektir. Temmuz ayı itibariyle burada hasadı başlatıp ocak ayına kadar devam ettirmek istiyoruz. Köyümüz de yaşayan vatandaşlar yüzde 99 üzüm üretimi yapıyor. Üzüm üretimi yaptığımız için de mutluyuz. Geçmişi 5 bin yılı aşkın süredir burada üzüm üretiliyor. Bizde geleneksel olarak devam ettirmekteyiz” dedi.
Üzümde rekoltenin geçen sene olduğu gibi bu sene iyi olduğunu aktaran Göktan, “İnşallah fiyatları 10 lira civarında düşünüyoruz. Bu tabi bizim kendi düşüncemiz. Piyasa da fiyat ne olur bilemeyiz. Üzüm gibi meyvelerde taban fiyatı olmadığı için biz bunda çok sıkıntı yaşıyoruz. Çiftçiliği insanlar hobi olarak gibi düşünüyor ama öyle değil. Çiftçilik belli başlı bir sektördür. Bizim ürettiğimiz üzümü 3 ile 5 lira arasında vermek gibi bir durumumuz olamaz. Çünkü maliyetler çok yüksek. Maliyet düşük olsun bizde üzümlerimizi düşüğe verelim. Adamlar evlerinde oturduğu zaman üzüm fiyatlarına 10 liraysa çok pahalı diyorlar ama bir de olaya çiftçi gözüyle bakmak lazım. Çiftçinin, çalışanı, elektriği, akaryakıtı ve işçiliği oldukça maliyetli oluyor. Avrupa’nın birçok ülkesine üzüm ihraç ettik. İç piyasa olarak Elazığ iç piyasasına çok fazla hitap etmiyoruz. Zaten burada üretilen üzümler Elazığ piyasası için çok fazla. O yüzden de bölge illere ve genelde Avrupa’nın 8 ülkesine buradan ihracat yapmaya çalışıyoruz. Zaten köyümüzde ihracatçılar için ihracatçıların gitmemesi için çalışanlarımız da var. Bu sene de üzümler için talepler var geleceklerdir inşallah. Eğer bu ihracatı arttırabilirsek ben inanıyorum ki Hoşköy köyünde ve bölgede üzümcülük daha da yaygınlaşacak, potansiyel olarak yükselecektir. İnşallah çiftçilerimizin yüzü gülecektir” ifadelerini kullandı.