Geçmişi 7 bin yıla dayanan ata tohumunda hasat

Diyarbakır'da 7 bin yılla dayanan ata tohumunu eken çiftçi, buğday hasadını gerçekleştirdi. 400 dönümün bir kısmını gübresiz ve ilaçsız eken çiftçi Özkan Yıldırım, bekledikleri gibi olmasa da mevcut şartlarda hasattan memnun olduğunu dile getirdi.

Diyarbakır’da 7 bin yılla dayanan ata tohumunu eken çiftçi, buğday hasadını gerçekleştirdi. 400 dönümün bir kısmını gübresiz ve ilaçsız eken çiftçi Özkan Yıldırım, bekledikleri gibi olmasa da mevcut şartlarda hasattan memnun olduğunu dile getirdi.

Kayseri Kültepe ilçesinde arkeolojik kazılarda çıkarılan küpte bulunan ve 7 bin yıllık olduğu değerlendirilen Siyez buğdayı tohumunun ekimi Diyarbakır’da da yapıldı. 5 parçadan oluşan 400 dönüm ekili buğdayın bir kısmında gübre ve zirai ilaç kullanılırken bir kısmında ise ne gübre ne de zirai ilaç kullanılmadığı belirtildi. Son yağışlar üzerine birden bastıran sıcakların verimde bekleneni karşılamadığını belirten çiftçi Özkan Yıldırım, olumsuz duruma rağmen, bazı parçalarda gübre ve ilaç kullanılmamasına rağmen aynı verimi aldıklarını ifade etti.

Çiftçi Özkan Yıldırım, Diyarbakır geneli 5 parçada bölüm bölüm 400 dönüme ekim yaptıklarını anımsattı. Parçalarda gübre ve zirai ilaç kullanımının da olduğu, az gübre ve hiç gübre kullanılmayanda olduğunu belirten Yıldırım, “Bu biçtiğimiz parçada hiç gübre ve zirai ilaç kullanmadık. Bu ata tohumu ve geçmişi 7 bin yıla dayanıyor. Diğer buğdaylara göre ortalama bir hafta, 10 gün geç biçiliyor. 5-6 dönüm civarında bir depo doluyor. Sıcaklar geldi, hektarda düşüş var. Diyarbakır genelinde bütün buğdaylar için. Sadece ata tohumu değil, diğerlerinde de düşüş var. Biçer deposu her sene 4 ton gelirken bu sene 3 ton 200, 3,5 ton arası ağırlıkta oluyor. Bu buğdayda 650-700 arası bekliyoruz. Bir başakta ortalama 100 tane olanda var, 250’de var, 70’de var, 180 ve 220’de var. Bu buğday protein olarak çok yüksek. Nereden bakılırsa 17-18 protein geliyor” dedi.

“Topraklarımıza artık kimyasal işlemiyor”

Ata tohumu buğdayın hem makarnalık hem de ekmeklik olduğunu aktaran Yıldırım, “Maliyet olarak zirai ilaç ve gübre kullanmadığımız için büyük bir katkıdır. Maliyeti düşürür. Topraklarımıza artık kimyasal işlemiyor. İnşallah hayırlısıyla Türkiye için umutlu olur. Bahar ayında 900 ile 1000 kilo arası bekliyorduk. Kuru alanlarda bir kere fıskiye ile sulama yaptık. Şu an görünen 650-750 kilo geliyor. Yine bakıp tartacağız. Bir ara sıcaklar 20 dereceden 40 derecelere çıktı. Bütün buğdaylar etkilendi. Verim beklediğimiz gibi değil. 650-750’de bu şartlarda, gübresiz, zirai ilaçsız salama su yapmadan gayet güzeldir. Bizi en mutlu eden ata tohumumuzun kimyasal kabul etmemesi. Ne zirai ilaç ne de gübre. Gübre kullandığımız ve gübresiz aynı verimi alıyoruz. İlaç ve gübre de dış ülkelerden geldiği için bu da ülke için bir maliyettir. Allah’ın izniyle 5-6 seneye Türkiye’nin çoğu yerinde ektikleri zaman herkes görüp ona göre deneyecek. Bizde burada deneme amacıyla insanlara vereceğiz. Türkiye kazanacaktır” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme