Haklı fesih için gereken altı günlük süre sözlü bildirimle başlar mı?

Yargıtay, iş akdinin feshedilmesinde kritik bir karar verdi. Haklı fesih için gereken altı günlük sürenin, işçinin sözlü olarak öğrendiğini kabul etmesiyle başladığına hükmetti

  • 428

Yargıtay, iş akdinin feshedilmesinde kritik bir karar verdi. Haklı fesih için gereken altı günlük sürenin, işçinin sözlü olarak öğrendiğini kabul etmesiyle başladığına hükmetti. Bu karar, milyonlarca çalışanı doğrudan etkileyecek nitelikte.

Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, işçinin ya da işverenin haklı fesih için gerekli süreyi öğrendiği andan itibaren altı iş günü içinde iş akdini sonlandırma hakkı doğmuş oluyor.

Kritik süreyi işçi ve işverenlerin dikkate alması gereken bu karar, iş hukuku alanında önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. İşçilerin mesai çizelgelerini önceden imzalamak istemesi veya işyerindeki anlaşmazlıklar, iş akdinin haklı nedenle sonlandırılmasını gerektiren unsurlar arasında bulunuyor.

İş Kanunu'nun ilgili maddelerine göre, haklı nedenlerle iş akdini sonlandırmak isteyen tarafın, bu nedeni öğrendiği tarihten itibaren altı iş günü içinde işlem yapması gerekiyor. Yargıtay'ın bu kararıyla, işçinin sözlü olarak öğrendiği bir olayın ardından iş akdini sonlandırma süreci daha net bir şekilde belirlenmiş oldu.

Somut olayda, işçinin işverenle yaşadığı anlaşmazlık sonucunda iş akdinin haklı nedenle feshedildiği belirtiliyor. İşverenin iş akdini feshetmesi için gerekli sürenin sözlü olarak öğrenilmesiyle başladığı vurgulanıyor. Bu durum, iş hukuku açısından önemli bir emsal teşkil ediyor.

Yargıtay'ın iş hukuku alanında verdiği bu karar, işçi ve işverenler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi açısından önem taşıyor. Kararın iş hukuku uygulamalarına etkisi ve işçi-işveren ilişkilerine yansımaları ilerleyen süreçte daha detaylı olarak incelenecek.

Ayrıca işçin mesai çizelgesini erken imzalamak istemesi, arkadaşına küfür, hakaret ve tekme atması ise haklı fesih için yeterli bulundu.

Kararın detayları

Çalışanlar için dikkat edilmesi gereken kritik süre

İş Kanunu'na göre, işçi veya işveren tarafından haklı nedenle iş sözleşmesinin sona erdirilmesi durumunda altı günlük süre belirlenmiştir. Bu süre, işçi veya işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği tarihten itibaren başlar. Olayın öğrenildiği gün hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün sonunda haklı fesih yetkisi sona erer.

Somut olayda Yargıtay ne karar verdi?

Yerel mahkeme, küfür ve tartışma nedeniyle işçinin iş akdinin feshini haklı buldu ve işçiyi görevine iade etti. Mahkeme, işverenin feshine ilişkin gerekçelerin ağır ve orantısız olduğunu belirterek davacı işçinin işe iadesine karar verdi. Ancak konu Yargıtay'a taşındı ve Yargıtay, iş akdinin haklı nedenle feshedilmesini değerlendirdi.

Yargıtay süreye de dikkati çekti

Dosyadaki bilgi ve belgelerden yola çıkarak Yargıtay, iş akdinin feshedilmesine ilişkin süreci değerlendirdi. İşçinin mesai bitmeden imza föyünü erken imzalamak istemesi ve yaşanan tartışma durumu ele alındı. İşverenin iş akdini haklı sebep ile feshettiği sonucuna varıldı.

Feshin yazılı yapılmadığı iddiası

İş akdinin yazılı olarak feshedilmediği iddiasıyla ilgili olarak Yargıtay, haklı sebeple yapılan fesih için yazılı fesih şartının aranmayacağına hükmetti. Ayrıca, iş akdinin feshedilmesi için gereken altı günlük sürenin işçinin olayı öğrendiği tarihten itibaren başladığını belirtti ve davacının iş akdinin feshini dava dilekçesinde belirtilen tarihte öğrendiğini ikrar etmesi nedeniyle sürenin işlediğini kabul etti.

Kararın sonuçları

Yargıtay'ın verdiği karar, iş hukuku alanında önemli bir emsal teşkil etmektedir. İşçi ve işverenlerin haklarını ve sorumluluklarını belirleyen bu kararın, iş ilişkilerine etkisi büyük olacaktır. Karar, iş akdinin haklı nedenle feshedilmesi sürecinde tarafların dikkat etmesi gereken hususları netleştirmiş ve iş hukukunda önemli bir yol gösterici nitelik kazanmıştır.

Yargıtay içtihat metni

9. Hukuk Dairesi 2021/8391 E. , 2021/12547 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Dava Dilekçesinin Özeti;

Davacı vekili, müvekkilinin, davalı ... Karayolları 28. Şube Şefliğinde 27.03.2016 tarihinde işe başladığını, Karayolları 28. Şube Şefliğinde davalı... İnşaat Elektronik Yol ve Bakım Hizmetleri San. Tic. Şti. personeli olarak görevine devam ettiğini, iş akdinin ise 22.10.2016 tarihide hukuka aykırı şekilde sonlandırıldığını, müvekkilinin görevini başarı ile sürdürmekte iken ve herhangi bir olumsuzluğunun bulunmamasına rağmen 21.10.2016 tarihinde tamamen soyut gerekçeler ile ve hiç bir somut gerekçe bildirilmeksizin işyerindeki huzuru bozduğu gerekçesiyle savunmasının istendiğini, müvekkilinin hakkındaki iddia açıklanmadığından ve gerekçe gösterilmediğinden bu iddiayı ret ederek savunmada bulunduğunu, 22.10.2016 tarihinde de iş akdinin hiç bir neden gösterilmeden ve hukuka aykırı bir şekilde feshedildiğini iddia ederek, iş akdinin feshinin geçersizliğine ve davacının eski işine iadesine ve işe iade davasının maddi sonuçlarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı ..., davanın öncelikle husumet ve süre yönünden reddi gerektiğini, esasa girilecek ise de esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Denkyol İnş. Elektronik Yol Yapım ve Bakım Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
İşçinin davranışları nedeniyle iş akdinin feshedildiği, feshin yazılı şekilde yapılmadığı, feshe sebep gösterilen olayın 21.10.2016 tarihinde gerçekleştiği, işveren tarafından düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu işten ayrılma bildirgesinin 31.10.2016 tarihinde internet ortamında Sosyal Güvenlik Kurumuna verildiği anlaşıldığından 6 günlük süreden sonra bu olaya istinaden fesih yapılamayacağı, işveren tarafından düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu işten ayrılma bildirgesinde gösterilen fesih kodunun davalı işveren savunmaları ile çeliştiğini, iş akdinin feshine son çare olarak başvurulmadığını iş akdinin feshinin somut olayda çok ağır ve orantısız bir uygulama olduğu kanaatine varıldığını, davacın tanıklarının beyanlarından işverenin eşit işlem yapmadığı, yıldırma politikası uygulandığının anlaşıldığını bildirerek davanın kabulüne davacı işçinin işe aidesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresinde davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, tutulan tutanak ve dinlenen davalı tanıklarının beyanlarından, davacı ve başka bir işçinin, işçilerin giriş-çıkış saatlerini gösterir imza föyünü iş çıkışında işçilerin imzalayabilmesi için her zaman imzaların alındığı yere indirmek isteyen işçiyi durdurarak erken imzalamak istedikleri görevli işçinin buna engel olmak istemesi üzerine davacı ve yanındaki diğer işçinin işveren aleyhine küfür içeren sözler söyledikleri, bu durumun imza föyünü götürmekte olan işçi tarafından amirlere iletilmesi üzerine durumun doğru olup olmadığının anlaşılması bakımından üç işçinin de ofise çağrıldığı, olayın oluşunun anlatılmasının istendiği bu esnada davacı işçinin, imza föyünü indirmekle görevli işçiye tekme attığı olayda işverenin iş akdini İş Kanununun 25./II-d maddesi uyarınca haklı sebep ile feshettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar işçi tarafından feshin yazılı yapılmadığı iddia edilmiş ise de iş akdinin haklı sebeb ile feshedilmesi karşısında yazılı fesih aranmayacağı ve yine işçi tarafından iş akdinin altı günlük yasal hak düşürücü süre içinde yapılmadığı iddia edilmiş ise de davaya konu olayın 21.10.2016 tarihinde gerçekleştiği ve davacının iş akdinin feshini dava dilekçesinde 26.10.2016 tarihinde öğrendiğini ikrar etmesi nedeniyle altı iş günü içinde iş akdinin feshedildiği kabul edilmiştir. Fesih nedeninin işçinin işverenin başka bir işçisine sataşması olmasına karşın işten çıkış kodunun ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranış olarak gösterilmesinin bir çelişki olmaması ve haklı feshe bir etkisinin bulunmaması karşısında davacı işçinin işe iadesine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olmamıştır. Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunun 20/3. maddesi uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1- Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 59,30 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-) Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalılardan... İnşaat Elektronik Yol ve Bakım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan 309,00 TL yargılama gideri ile davalı ... tarafından yapılan 72,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-) Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalı... İnşaat Elektronik Yol ve Bakım Hizmetleri San. Tic. Şti. ile davalı ... İnşaat Turizm Nakliye Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye iadesine 22.09.2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bakmadan Geçme