• Haberler
  • Aktüel
  • Kırıkkale'deki bir liseden şehidin ismi neden kaldırıldı?

Kırıkkale'deki bir liseden şehidin ismi neden kaldırıldı?

Kırıkkale Baro Başkanı Çakır, 2 yıl önce şehit olan polis memuru Nebi Gündoğan´ın adının verildiği Anadolu Lisesinin isminin mahkeme kararıyla değiştirilmesini kınadı.

Kırıkkale’de şehidin adının verildiği okulun isim değişikliği tepkilere neden oldu. 

Kırıkkale Baro Başkanı Erol Çakır, 2 yıl önce Iğdır Dilucu Sınır Kapısı'ndaki memurların görev yerlerine gidişine refakat eden polis ekibine yönelik bombalı saldırıda şehit olan polis memuru Nebi Gündoğan'ın adının verildiği Anadolu Lisesinin isminin mahkeme kararıyla değiştirilmesini kınadı.

Çakır, Kırıkkale Adliye Sarayı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada ilk başta bir şehidin isminin bir okula verilmesi ve akabinde idare mahkemesi kararıyla bu kararın iptal edilmesi akıllara birçok soruyu da beraberinde getirdiğini söyledi.

Davayı açan bir meslektaşı olduğunu belirten Çakır, şunları söyledi:

"Bu davayı açan bir meslektaşımız ama bir meslektaş olarak biz burada eleştirme veya onunla bir haksızlığı yönetme değil. Biz kişisel anlamda herhangi bir vatandaş da dahi olsa biz aynı tepkiyi aynı şekilde de gösterirdik. 15 Temmuz malum olduğu gibi gerçekleşen elim olaylar var zincirleri var. Ve onun sonucunda böyle bir olayın da vuku bulması şehitlerimize ve kutsallarımıza verilen değerin bertaraf edilmesi veya onlara verilen değerin azaltılması şeklindedir. Burada sadece ismin değiştirilmesi iptali değil. Bu kararı alan mercilerin de yeterince olgunlukla ve hukuki hiyerarşiye de uygun olarak almadıklarının da bir göstergesidir bu. Çünkü, hukuka uygun bir karar alınıp da okulun isminin bu şekilde değiştirilmesi, şehidimizin isminin o okula verilmiş olması gerekmekteyken biz davanın varlığını en son neticede sonuç itibariyle kararda öğrenebiliyoruz. Yoksa ondan önce böyle bir vakanın varlığı duyurulmuş olsaydı buna ilişkin bazı önlemler veya hassasiyetler tekrar gözden geçirilip ilgili arkadaşlarımızı ikna edilme koşulu ile bu bertaraf edilebilirdi. Bizim buradaki üzerine düştüğümüz husus 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin yaşadığı kaos ortamında böyle bir olayın ve şehitlerin devamlı gelmeye başladığı ortamda bu ismin birden değiştirilmesine yönelik bir tepkimizdir. Kararın içeriği hukuki normlara uygun olmadığı şeklinde bir içerik vardır. Ama biz kararın içeriğinden ziyade kararın manevi şahsiyetini  eleştiriyoruz. Bu şekliyle kararın olamayacağını söylüyoruz. Bu da şehitlerimize, kutsallarımıza onları yadırgama veya onları göz ardı etme gibi bir durum. Şimdi ismi verilen şehidimizin ailesine de açıklamanın nasıl yapılacağı da bir sorun yumağı haline gelmiş olacak. Şuan şehidimizin ismi okuldan kaldırıldı. Bundan sonraki süreçte gördüğüm kadarıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın avukatları istinaf yoluna başvurmuşlar. İstinafta yine  aynı kararı tekrar kendisi hukuka uygun görürse kararı onar. Eğer hukuki normlara uygun değilse istinaf mahkemesi bu şekliyle de kararı iptal eder. İptal ile de birlikte o işlem ortadan kaldırılır ve şehidimizin ismi de tekrar aynı okula iade edilir. Daha bu tam anlamıyla kesinleşmiş bir mahkeme kararı değil.”)

Baro avukatlarından Ali Meriç Türkmenoğlu da açıklamada bulunarak, "Bu hukuki bir karar olarak görülüyor. Fakat karar verilirken sadece hukuki normlara uyulması yetmez. Kamu vicdanı zedelendirilmeyecek ve ülkenin değerlerinden de ters düşmeyecek. Eğer ülkenin değerleriyle bir karar ters düşerse bu karar ölü karardır yaşayamaz. Bu karar da öyle bir karadır. Biz bu meslektaşımızın böyle bir yola sapmasını  da üzüntü ile karşıladık. Şehitler bizim hayatımızı idame ettirilmesi için canını veren kişilerdir. Bunlar bizim çok kıymetli varlıklarımızdır. Ulvi değerlerdir. Bu durum karşısında böyle bir yola tevessül etmesini biz kabul edemiyoruz ve şiddetle kınıyoruz." şeklinde konuştu.

 

Bakmadan Geçme