MEB'ten İş'te Mesleğim Eğitim İş Birliği Protokolü
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Kalyon Güneş Teknolojileri Üretim AŞ ve Kalyon Güneş Enerjisi Üretim AŞ arasında güneş enerjisi sistemleri alanında istihdam edilmiş çalışanların mesleki eğitim süreçlerini hayata geçirmek amacıyla iş birliği protokolü imzalandı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Kalyon Güneş Teknolojileri Üretim AŞ ve Kalyon Güneş Enerjisi Üretim AŞ arasında güneş enerjisi sistemleri alanında istihdam edilmiş çalışanların mesleki eğitim süreçlerini hayata geçirmek amacıyla iş birliği protokolü imzalandı.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Kalyon Güneş Teknolojileri Üretim AŞ ve Kalyon Güneş Enerjisi Üretim AŞ arasında düzenlenen İş’te Mesleğim Eğitim İş Birliği Protokolü imza töreni, Başkent Organize Sanayii Bölgesi’nde yer alan Kalyon PV’de gerçekleşti. İmzalanan protokol çerçevesinde, yenilenebilir enerji teknolojileri ve güneş enerjisi sistemleri alanında istihdam edilmiş çalışanların mesleki eğitim süreçlerini hayata geçirme noktasında işbirliği oluşturulması planlanıyor. Protokol çerçevesinde, ihtiyaç duyulan eğitim programlarının taraflarca belirlenmesi ve gerekli planlamaların yapılması hedefleniyor. Ayrıca, oluşturulan programlar doğrultusunda öğrencilerin MEM Programına kaydının yapılması ile öğrencilerin atölye uygulama derslerinin ve işletmelerde mesleki eğitimlerinin Şirket bünyesinde ve Solar Akademi’de gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Bununla birlikte, belirlenecek okulların atölye ve laboratuvarlarına donatım desteği verilmesi, eğitim alacak öğrencilere eğitimlerine ilişkin temrinlik malzeme desteği sağlanması ve protokol kapsamında belirlenen okullarda öğrenim gören öğrencilerin Şirket bünyesinde mesleki eğitimlerinin gerçekleştirilmesi de belirlenen hedefler arasında yer alıyor.
“Bugün Mesleki Eğitim Merkezleri ile ilgili çok önemli bir açılım yapıyoruz”
İmza töreninde bir konuşma gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bugün Mesleki Eğitim Merkezleri ile ilgili çok önemli bir açılım yapıyoruz. Biliyorsunuz Türkiye’de mesleki eğitim iki alanda yapılıyor. Biri Mesleki Teknik Anadolu Liseleri diğeri Mesleki Eğitim Merkezleri. Mesleki Teknik Anadolu Liseleri bizim Anadolu Liseleri, Fen Liselerinin mesleki eğitim karşılığı olarak eğitim veren liselerimiz. Uygulama eğitiminin çok fazla olmadığı içerisinde Anadolu teknik ve Anadolu meslek programına göre farklılık arz eden bir mesleki eğitim türü. Daha çok yükseköğretimdeki mühendisliğin teknik bilimlerin altyapısını oluşturmak için tasarlanmış olan bir mesleki eğitim türü. Biz Bakanlık olarak mesleki teknik Anadolu liselerini güçlendirirken, son zamanlarda ağırlık verdiğimiz asıl şey Mesleki Eğitim Merkezleri oldu. Mesleki Eğitim Merkezleri, Türkiye’de çok önemli işlevler görmüş olan, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan gelen ahilik kültürünün, değerler eğitiminin yapıldığı, aynı zamanda mesleki eğitimin de verildiği, çıraklık, kalfalık ustalık ilişkisinin geleneksel olarak öğretildiği bir eğitim türüne karşılık olarak geliyor. Bu eğitim türü aynı zamanda hepinizin malumu olduğu üzere Almanya’daki tüm ülkelerin özendiği dual mesleki eğitimin de karşılığı” ifadelerini kullandı.
“Sektörün kümelendiği yerlerde arz talep dengesine göre, istihdam taleplerine göre mesleki ve teknik Anadolu lisesinin öğrenci sayılarını tekrar realize ediyoruz”
Türkiye’de mesleki eğitim noktasında son zamanlarda büyük bir açılım yapıldığına dikkat çeken Bakan Özer, “Türkiye’de mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile ilgili en fazla şikayet edilen konu, mesleki ve teknik Anadolu lisesi mezunlarının istihdamının yüksek olmasına rağmen, eğitim alınan alandaki istihdam oranının düşük olması. Aslında bu mesleki ve teknik Anadolu liselerinin kalitesinden kaynaklanmıyor. Aslında işgücü piyasasının talebi ile bizim sunmuş olduğumuz arzın uyumsuzluğundan kaynaklanıyor. Zaten biz de onları yeniden şekillendiriyoruz. Sektörün kümelendiği yerlerde arz talep dengesine göre, istihdam taleplerine göre mesleki ve teknik Anadolu lisesinin öğrenci sayılarını tekrar realize ediyoruz. Bakanlığımızın son 1 yılda en fazla ağırlık verdiği en önemli açılım Mesleki Eğitim Merkezleri. Çünkü çok önemli avantajları olan bir mesleki eğitim imkanı sunuyor. MEM’lerdeki eğitimin tamamı 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na göre tasarlanmakta ve yürütülmekte” şeklinde konuştu.
“Bu katsayı uygulamasından sonra 74 binlere kadar düşmüş çırak sayısı”
Mesleki Eğitim Merkezleri (MEM) ile istihdamın artırılmasına yönelik adımların hızlandığının da vurgusunu yapan Bakan Özer, “1999’daki katsayı uygulamasından önce Türkiye’deki mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısı 249 bin 774 yani 250 bin. Bu katsayı uygulamasından sonra 74 binlere kadar düşmüş çırak sayısı. Yani iş gücü piyasasındaki o ‘aradığım elemanı bulamıyorum, çırak bulamıyorum, kalfa bulamıyorumun tam gerçek bir karşılığı var. Gerçekten öğrenci yok. Var olan öğrencinin ne kadar niteliği karşıladığı, işgücü piyasasının istemiş olduğu becerilerine sahip olan insan kaynağı olup olmadığı da ayrı bir konu. Aslında Türkiye’nin Covid-19 salgını sonrasındaki üretim kapasitesini güçlendirmek, insan kaynağıyla ilgili gerçekten iş gücü, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerimizi desteklemek için çok önemli bir kanun değişikliği yaptık 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile” diye konuştu.
“Son 10 ay içerisinde 400 bin yeni gencimiz Mesleki Eğitim Merkezleriyle buluşmuşlar”
Mesleki Eğitim Merkezlerinde verilen eğitime ve buraya olan talebe de dikkat çeken Bakan Özer, “2021’in sonunda tüm Mesleki Eğitim Merkezlerimizde yaklaşık 160 bin öğrencimiz vardı. Şu anda 560 bin öğrenci var. Düşünebiliyor musunuz? 160 bin, 560 bin. Yani son 10 ay içerisinde 400 bin yeni gencimiz Mesleki Eğitim Merkezleriyle buluşmuşlar. Burada kritik olan şey şu. Mesleki Eğitim Merkezine kayıt yaptırmak için sadece ortaokul mezunu olunması yeterli. Yaş sınırlaması yok ve bizim bu 560 bin gencimizin yaş yaklaşık yüzde 55’i 18 yaş üzeri. Yani bu aslında mesleki eğitim merkezi 1 taraftan kapasitesini artırırken. Neyi sağlanmış olacak? Bir taraftan işgücü piyasasının ihtiyaç duymuş olduğu insan kaynağını sağlarken ve onun işveren üzerindeki maddi yükünü ortadan kaldırırken, işveren çok daha rahat hareket edebilecek bir ortama kavuşmasını sağlarken aynı zamanda ülkemizin kronik problemi olan genç işsizliği azaltma ile ilgili de çok önemli bir enstrüman sağlıyor” açıklamasında bulundu.
“Bir eğitim sisteminde mesleki eğitim yerine oturmadığı müddetçe eğitim sisteminin dengesini bulması mümkün değil”
Eğitim sisteminde mesleki eğitimin önemine vurgu yapan ve bu sistemin oturmasının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Bakan Özer şunları kaydetti:
“Bir eğitim sisteminde mesleki eğitim yerine oturmadığı müddetçe eğitim sisteminin dengesini bulması mümkün değildir. İşte mesleki eğitimle ilgili yapmış olduğumuz son açılımlar aslında bir taraftan işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını ve ekonomik kalkınmayı tetiklerken, pozitif olarak beslerken, aynı zamanda eğitim sisteminin dengeye ulaşması, dengeye oturması ile ilgili de çok önemli bir işlev görüyor. Yani öyle ailelerimiz var ki çocuğun yükseköğretime göndermek istemiyor. Bir an evvel işgücü piyasasına gitmek istiyor. İşte onun için okulla iş gücü piyasası arasında böyle sağlıklı bir mekanizma kurulduğu zaman da bu mekanizma sağlıklı bir şekilde kullanılmaya başlandığı zaman inşallah Türkiye’de her şey yerli yerine oturacak.”
“İnşallah 1 Eylül itibariyle Türkiye’deki Mesleki Eğitim Merkezlerindeki öğrenci sayısının 700 bine ulaştığı müjdesini tüm kamuoyuyla paylaşacağız”
Bakan Özer ayrıca şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi 2022 yılının sonuna kadar 1 milyon gencimizi mesleki eğitim merkezleri ile buluşturacağız. Bakan yardımcımıza genel müdürümüze çok teşekkür ediyorum. Bu süreçteki katkılarından dolayı. Burada ilk hedefimiz Ağustos ayının sonuna kadar yani bu Temmuz Ağustosu çok iyi bir şekilde kullanarak 560 bin olan rakamı 700 bine ulaştırmak. İnşallah 1 Eylül itibariyle Türkiye’deki Mesleki Eğitim Merkezlerindeki öğrenci sayısının 700 bine ulaştığı müjdesini tüm kamuoyuyla paylaşacağız. Ben ona inanıyorum.”
Türkiye’de Mesleki Eğitim Merkezlerindeki istihdam oranı yüzde 88’lerde
Mesleki Eğitim Merkezinin açılımının en önemli ayağı, istihdam garantili mesleki eğitim merkezi uygulamasını ilk kez yürürlüğe sokmaları olduğunun altını çizen Bakan Özer, Türkiye’de Mesleki Eğitim Merkezlerindeki istihdam oranının yüzde 88’lerde olduğunu hatırlattı. Bakan Özer ayrıca, Kalyon PV ile birlikte buraya kayıt yaptıran ve 4 yılın sonunda başarılı olan tüm gençlere de istihdam garantisi verildiğini vurguladı.
81 İlde Bin Çevre Dostu Okul Projesi çerçevesinde 2023 yılı sonuna kadar bu hedefe ulaşmak istediklerinin altını çizen Bakan Özer, ayrıca Kalyon PV’den de 81 ile güneş paneli talebinde bulundu. Bu talep ile beraber 2023 yılı sonunda bin 81 çevre dostu okul oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi.