• Haberler
  • Sağlık
  • Prof. Dr. Coşkun: 'Karaciğer yağlanması, eğer önlem alınmaz ise kansere kadar ilerleyen kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir'

Prof. Dr. Coşkun: 'Karaciğer yağlanması, eğer önlem alınmaz ise kansere kadar ilerleyen kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir'

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, 'Karaciğer yağlanması, eğer önlem alınmaz ise maalesef zaman içinde siroz ve karaciğer kanserine kadar ilerleyen kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir' dedi.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, “Karaciğer yağlanması, eğer önlem alınmaz ise maalesef zaman içinde siroz ve karaciğer kanserine kadar ilerleyen kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir” dedi.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, karaciğer hücrelerinde aşırı miktarda yağ depolanması sonucu ortaya çıkan karaciğer yağlanmasının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça sık görüldüğünü ifade etti. Karaciğer yağlanmasının önlem alınmadığı durumlarda daha büyük rahatsızlıklara da yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, “Alkol dışında obezite, yüksek kolesterol düzeyleri, şeker hastalığı ve hareketsiz yaşam gibi birçok faktöre bağlı gelişebilen karaciğer yağlanması, eğer önlem alınmaz ise maalesef zaman içinde siroz ve karaciğer kanserine kadar ilerleyen kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir” açıklamasında bulundu.

“15 yıllık takip sonunda yüksek riskli grupta yüzde 37,6 karaciğer kanseri vakası olduğunu saptar iken düşük riskli grupta hiç karaciğer kanseri vakası görmediler”

Karaciğer yağlanmasının önlem alınmaz ise kansere kadar ilerlediğine dair çalışmalar da olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun şunları kaydetti:

“Noato Fujiwara ve arkadaşları tarafından Texas üniversitesinde gerçekleştirilen çalışmada, karaciğer yağlanması olan kişilerde geliştirilen kan testi ile karaciğer kanseri riskinin önceden saptanabileceği iddia edildi. Birkaç hafta önce Science Translational Medicine dergisinde yayınlanan çalışmada, alkol dışı sebeplerle karaciğer yağlanması gelişen 409 hastada 133 farklı genin durumlarını incelediler ve bu sonuçlara göre hastaları yüksek riskli ve düşük riskli olarak sınıflandırdılar. Yüksek riskli olan grupta karaciğer kanserini belirgin olarak daha fazla bulundu. Pratik kullanımı açısından bu gen proteinlerini kanda ölçmeyi başaran araştırmacılar, 15 yıllık takip sonunda yüksek riskli grupta yüzde 37,6 karaciğer kanseri vakası olduğunu saptar iken düşük riskli grupta hiç karaciğer kanseri vakası görmediler.”

“Karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine kadar varabilen olumsuz sonuçlar sinsi bir şekilde ortaya çıkabilmekte”

Karaciğer yağlanmasının günümüzün önemli sağlık problemlerinden birisi olduğunun altını çizen Coşkun, “Başlangıçta belirti vermediği için gerek hastalar gerekse bazı hekimler tarafından göreceli olarak göz ardı edilebilen bir sağlık problemi. Fakat karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine kadar varabilen olumsuz sonuçlar sinsi bir şekilde ortaya çıkabilmekte. Bu çalışmada basit kan testi ile elde edilen sonuçlar daha büyük çalışmalar ile teyit edilebilirse, bu test pratik kullanımımıza girip, riskli hastaların önceden tespitini sağlayabilir. Bu şekilde saptanan riskli hastalar hem ultrason gibi görüntüleme yöntemleri ile yakından takip edilebileceği gibi hem de tedaviye yönelik girişimler daha erken devreye sokulabilir” diye konuştu.

Bakmadan Geçme