Üniversitenin buğdayları, yokluk çektirmeyecek

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ziraat Fakültesi, Rusya-Ukrayna savaşının buğday üretimindeki olumsuz etkisinin Türkiye’ye yansımasını en aza indirmek için geçen yıl 300 dekar olan buğday üretim sahasını, üç kat arttırarak 900 dekara çıkardı.

Dünyanın yıllık yüzde 25’lik buğday ihtiyacını karşılayan Rusya ve Ukrayna’nın birbiriyle savaşta olması, buğday ticaretindeki riski de arttırdı. Yıllık 5 milyon TL’ye ulaşan cirosu ile eğitimin yanında, ülke ekonomisine üretim faaliyetlerinde de ciddi katkılar sunan Ziraat Fakültesi, Türkiye’nin de bu durumdan en az etkilenmesi adına katkı sunmak için kolları sıvadı. Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. İbrahim Gençsoylu, geçen yıl 300 dekar buğday ekimi yaptıklarını, bu yıl ekim sahasını 3 kat arttırarak 900 dekara çıkardıklarını ifade etti.

Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. İbrahim Gençsoylu, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Türkiye’nin buğday talebine olumsuz etkisi olacağını öngördüklerini ifade ederek, “İklimsel kuraklıkla ilgili bir takım tedbirler almanın yanında, Türkiye’nin özellikle Haziran döneminde buğday ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Geçen sene 300 dekar civarında buğday üretimi gerçekleştirmiştik. Ülkemizin buğdaya ihtiyacı olduğunu düşünerek, bu sene 300 dekar olan üretim alanımızı 900 dekara çıkardık. Biz de üç kat artışla ülke ekonomisine katkı sunacağız. Bunun yanı sıra mısırda da böyle bir durumun yaşanacağını düşünüyoruz. Bu amaçla yaklaşık bin 500 dekar ekilebilir alanımızın geri kalanı 500-600 dekar alanımıza da dane mısır ekimi için hazırlıklarımıza başladık. Nisan ayı ortalarında da mısır için elimizi taşın altına koyacağız" diye konuştu.

“Ciromuzu 5 milyon TL’ye ulaştırdık”

Ziraat Fakültesi öğrencilerinin eğitimlerinin yanında, sahaya inerek çalışmalara katılabilme imkânı olduklarının altını çizen Gençsoylu, “Bizim en önemli özelliklerimizden birisi de öğrencilerimiz hemen fakültemizin içinde olup, her zaman sahaya inebilme konumuna sahip. Biz her zaman hem eğiten hem de üreten bir fakülteyiz. Göreve başladığımızda 2 milyon TL civarında aldığımız ciromuzu, şu anda 5 milyon TL’ye ulaştırdık. Eğitimin yanında ülke ekonomisine üretim anlamında da çok ciddi katkılar sunuyoruz. Bu bizim için çok önemli. Rektörümüzün de destekleriyle çok güzel yerlere geldiğimizi düşünüyoruz. İnşallah bundan sonra da üretim açısından çok önemli girdiler sağlayıp, ülke ekonomisine ciddi katkılar sunmaya devam edeceğiz” dedi.