Şehrin içinden hemen yeşil alana doğru yöneldiğinizde çimlerin arasında yeşillikleri eşeleyen küçük sevimli sincaplar gözünüze çarpıyor. Yürümeye devam ettiğinizde bu sevimli yaramazlar bizlere o kadar alışmış olacak ki insanlara hiç aldırış etmediğini görüryorsunuz; Sürekli bir koşuşturmaca ve bir şeyler bulma derdinde bu sevimli yaramazlar.
Hyde, Londra’nın ortasında şehirden uzak bir yer gibi duruyor karşınızda. Hani şehirden uzaklaşıp doğayla buluşmak için uzun bir yol kat edersinizde derin bir nefes alırsınız ya, işte Hyde parkı böyle bir yer. Londra’nın tam ortasında 350 dönüm arazi üzerinde olan bu kraliyet parkı 1600 lü yıllarda halka açılmış.
Eğer vaktiniz varsa günün yarısını buraya ayırmalısınız. Yanınızda fıstık ve ekmek bulundurmayı ihmal etmeyin.
Ortalıkta dolaşan sincaplara fıstık uzatırsanız, sizden çekinmeyen bu yaramazlar elinizdeki fıstığı yemek isteyeceklerdir. Ya da elinizde fotoğraf makinası varsa sincapta kovalayabilirsiniz☺ Ancak özel hayatlarını pekde ifşa etmek istemeyen bu yaramazlar, fazla yaklaştırmıyorlar kendilerine, ama yine de sizin onları çekmenize müsade ediyorlar. Şayet fazla samimi olmak istiyorsanız, kesinlikle fıstıklarınız çantanızda bulunsun. Onlara bolca ikram edin bundan hoşnut oluyorlar.
Soğuk beton yığınlarından bunaldıysanız sırt çantanızı omuzlayın ve yeşilin ortasına uzanıp kulaklığınızı takın, bu huzur dolu yerden uzaklara dalıp gitmek çok kolay. Göl kenarında kuşlarla vakit geçirmek istiyorsanızekmek parçaları ile göl kenerındaki kuşları kendi etrafınızda toplayabilirsiniz. Kazlar özellikle profesyonelleşmişler, havada ekmek parçalarını kapma konusunda. Hyde park aynı zamanda hayvanat bahçesi gibi. Tüm canlılar bir birleriyle kaymaşmış, barış içindeler, dışarıdaki karmaşadan uzak huzurlu. Keşke tüm dünya böyle barış ve huzur içinde olsa diyorum.
Birgün yolunuz Londra’ya düşerse kesinlikle uğramayı ihmal etmeyin Hyde parkına. Şehri gezerken Roma mimarisinin izlerini görebilirsiniz. Anıt heykeller şehrin mimarisinde önemli bir yere sahip. Turistik amaçlı gidecekler için yaz aylarında gelmelerini tavsiye ediyorum. Diğer aylarda hava sürekli kapalı olduğu için her an yağmur yağacak hissiyle gezinizi sürdürmek zorunda kalabilirsiniz. Finans merkezi durumunda olan Londra aynı zamanda mimaririn ve yeşilinde merkezi gibi.