• Haberler
  • Eğitim
  • YKS'de sürenin uzatılması sınavdaki başarı oranını yükseltebilir

YKS'de sürenin uzatılması sınavdaki başarı oranını yükseltebilir

YKS'nin ilk oturumu olan TYT, bugün sorunsuz bir şekilde tamamlandı. Bu yıl TYT'ye başvuran öğrenci sayısı geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 25 artarak 3 milyon 250 bin oldu. 120 sorudan oluşan TYT'nin 135 dakika olan sınav süresi, bu yıl 30 dakika artırılarak 165 dakika olarak uygulandı. Sınav süresindeki bu artış, öğrencilerin matematik sorularına daha çok vakit ayırmalarına ve tüm soruları okumalarına olanak sağladı.

YKS’nin ilk oturumu olan TYT, bugün sorunsuz bir şekilde tamamlandı. Bu yıl TYT’ye başvuran öğrenci sayısı geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 25 artarak 3 milyon 250 bin oldu. 120 sorudan oluşan TYT’nin 135 dakika olan sınav süresi, bu yıl 30 dakika artırılarak 165 dakika olarak uygulandı. Sınav süresindeki bu artış, öğrencilerin matematik sorularına daha çok vakit ayırmalarına ve tüm soruları okumalarına olanak sağladı.

Bu yıl yapılan değişiklikle 150 TYT ve 180 AYT baraj puanı uygulaması kaldırıldı. TYT barajının kaldırılmasıyla Türkçe ve Matematik testlerinin herhangi birinden en az 0,5 net yapan bir öğrencinin TYT puanı hesaplanacak ve ön lisans tercihi yapabilecek.

“Eklenen 30 dakikanın çoğunluğu Temel Matematik ve Türkçe testine harcandı”

Bahçeşehir Koleji PDR Koordinatörü Sibel Durak sınav ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Testlerin getireceği puan, testin o seneki Türkiye soru çözüm ortalaması ve standart sapma değerlerine göre oluşur. Bu seneki Matematik testi soruları geçen yıla göre daha kolay algılanmıştır. Bu durum Matematik Türkiye soru çözüm ortalamasının artmasına, soruların puan değerinin ise geçen yıla göre düşmesine sebep olabilir. Ancak yine de Temel Matematik testi TYT’nin toplamda en yüksek puanı getiren testi olmaya devam edecektir. Diğer testlerdeki sorular zorluk açısından geçen sene ile paralellik göstermektedir. Dolayısıyla ortalama ve puan değerlerinde belirgin farklılıklar olmayabilir. Sınav süresine eklenen 30 dakikanın çoğunluğunun Temel Matematik ve Türkçe testine harcandığı görülmektedir. Tüm soruları okuyup Matematik ve Türkçe başta olmak üzere tüm testleri dikkatle çözen ve bilgiyi ezberlemeden yorum yapabilen öğrencilerin TYT sıralamasında üstlerde yer alacağı bir sınav olmuştur” dedi.

“Basit gibi görünen ama çeldiricileri kuvvetli anlam soruları belirleyici olacak”

Bahçeşehir Koleji Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Tuğba Aktaş da sınav sorularını yorumladı. Aktaş, “Türkçe testinde paragraf, sözcük ve cümle anlam soruları geçen seneki gibi anlaşılır düzeydedir. Bununla birlikte sözcük ve cümle anlam soruları ile birkaç paragraf sorusunun çeldiricileri oldukça kuvvetlidir. Bu bakımdan adayların, ilgili soruları birkaç kez okuyarak zaman kaybedecekleri söylenebilir. Dil bilgisinde geçen seneki gibi 7 soru sorulmuştur. Bunlardan (son birkaç yıldır olduğu gibi) 2’si yazım, 2’si noktalamadır. Durum ekleri, cümle ögesi ve sözcük türleri sorgulanan diğer kazanımlardan olmuştur. Genel itibarıyla okuma ve yorumlama becerileri gelişmiş kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilerin başarılı olacağı bir sınav olduğunu söylemek mümkündür” dedi.

Bahçeşehir Koleji Matematik Bölümü Başkanı Taner Kayış da Temel Matematik testindeki soruların modelleme ve hikayeleştirme kurgusuyla oluşturulduğunu ve yoğun işlem gerektirmeyen, ezberci mantıktan uzak, tamamıyla okuduğunu anlayıp yorumlayabilen öğrencilerin başarılı olacağı nitelikte sorular olduğunu vurguladı. Kayış, “Bu sınav, 9 ve 10. sınıf kazanımlarını ölçmektedir. Matematik sınavında öne çıkan en önemli durum, soruların çok net ve anlaşılır olup özellikle problem sorularının seçeneklerden de gidilerek çözülebilmesidir. Sorular geçen senenin aksine fazlaca detay barındırmayan ve uzun olmayan soru köklerinden oluşmaktadır. Bu doğrultuda soruların anlaşılabilmesi için bir kez okumak yeterli gelmiştir. Bu sınavda, soru kalıplarını ezberleyip sonuca gitmeye çalışan öğrencilerin değil, temel matematik bilgisi olup bu bilgiyi yorumlayabilen ve okuduğunu hızlı anlayan öğrencilerin başarılı olabileceği düşünülmektedir” dedi.

Bahçeşehir Koleji Bölüm Başkanı Ömer Arat ise soruları şöyle yorumladı:

“Geometri sorularının tamamı 9 ve 10. sınıf öğretim programı kapsamında hazırlanmıştır. Sınavın tamamı günlük yaşamla ilişkilendirilmiş sorulardan oluşmaktadır. Tüm sorularda çözüm için öğrencinin geometrik düşünme becerilerine sahip olması beklenmektedir. Soruların tümü birden fazla işlem adımı gerektiren niteliktedir. Öğrencilerin farklı konular ile ilgili öğrendiklerini ilişkilendirerek analitik düşünmelerini gerektiren yapıda sorular bulunmaktadır. Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak silindir konusu ile ilgili bir soru gelmiştir. “

Kolejin Fizik Bölümü Başkanı Rafet Sayar ise, “Fizik soruları her yıl olduğu gibi 9. ve 10. sınıf öğretim programına ait olan kazanımları içeren ve günlük hayattan örnekler ile ilişkilendirilerek hazırlanmış orta güçlükte ve matematiksel işlem gerektirmeyen sorulardan oluşmuştur. Günlük hayatta karşılaşabileceğimiz bazı olayları fizik dersi açısından öğrencilerin yorumlamaları istenilmiştir. Sınavda kazanım dışı bir soru bulunmamaktadır. Sonuç olarak 9. ve 10.sınıf fizik konularını, MEB kazanımları doğrultusunda özümsemiş tüm öğrencilerin, rahatlıkla yorumlayarak cevaplayabilecekleri bir sınav olduğunu söylemek mümkündür” dedi.

Kimya Bölümü Başkanı Yasemin Çinkaya da şunları söyledi:

“Kimya soruları 9 ve 10. sınıf MEB Kimya Öğretim Programı’nda yer alan kazanım hedefleriyle doğrudan uyumludur. Soruların hatırlama ve anlama becerisi düzeyinde olduğu, 9 ve 10.sınıf ile YKS hazırlık sürecinde kimya derslerini düzenli takip ederek test çözen ve sınavda soruları dikkatlice okuyan her öğrencinin yüksek başarı gösterebileceği niteliktedir. Sorularda ifadeler oldukça açık ve anlaşılırdır, uzun metinli karmaşık sorulara yer verilmemiştir. Sınavda yer alan kimya soruları geçen sene ile karşılaştırıldığında nispeten daha kolay olup iki soru dışında matematiksel işlem becerisi gerektirmeyen yapıdadır. Ayrıca sınavın kimya testinde matematik ve fizik gibi branşlarda sıklıkla rastladığımız yeni nesil soruların tercih edilmediği, her bir sorunun doğrudan tek bir kazanım hedefini ölçtüğü ve şıklardaki çeldiricilerin de çok güçlü olmadığı dikkat çeken diğer noktalardır.”

“Dünya gündeminde önemli yer tutan sürdürülebilir kalkınmaya dikkat çekildi’’

Biyoloji Bölümü Başkanı Melike Kılıç, “Biyoloji soruları MEB Öğretim Programı’na uygun olup, 9. ve 10. sınıf müfredatına ait konulardan oluşmaktadır. Sorular son yıllarda olduğu gibi temel bilgi düzeyindedir. Sınava iyi hazırlanan öğrencilerin çok zorlanmadan çözebilecekleri niteliktedir” diyerek sözlerine devam etti:

“Mantarlar alemi canlılarının özellikleri, farklı yapıdaki hücrelerin karşılaştırılması ve eşeye bağlı karakterlerin aktarımının bu yıl da sorulmuş olması, daha önceki yıllara ait sınav sorularının çözülmesinin önemini arttırmıştır. Ayrıca son yıllarda dünya gündeminde önemli yer tutan “sürdürülebilir kalkınma” ve “ekolojik ayak izi” ile ilgili bir soruya da yer verilmiştir.”

Tarih Bölümü Başkanı Kahar Alkan da soruları, “Tarih soruları, önceki yıllardaki soru dağılımıyla paralellik göstermekte olup 4 soru değerlendirme, 1 soru da bilgi düzeyindedir. Terminolojiye hâkim öğrencilerin daha rahat çözebilecekleri bir sınav olduğu görülmüştür. Sorular hazırlanırken “harita okuma” ve “görsele dayalı soru tarzı”na yer verilmeyip daha önceki yıllarda uygulanan soru tarzına yer verilmiştir. Sorular MEB kazanımlarıyla örtüşmekte olup testin bütününe bakıldığında soruların zorluk derecesinin orta düzeyde olduğunu söylemek mümkündür” şeklinde yorumladı.

Coğrafya Bölüm Başkanı İsmail Ümit Soykan soruları şöyle değerlendirdi:

“Coğrafya soruları 9 ve 10. sınıf coğrafya dersi öğretim programı kazanımlarına uygun olarak hazırlanmış ve ünitelere orantılı dağıtılmıştır. Sorular açık ve anlaşılırdır. Birden fazla soruda Dünya haritasının kullanılmış olması, haritaları tanımanın öğrencilerin soruları çözebilmesindeki önemini bir kez daha göstermiştir. Türkiye ve Güney Kore’nin Dünya üzerindeki yerini, iki ülke arasındaki uzaklığı, aralarında bulunan ülkeleri ve komşularını merak eden kişinin kullanacağı harita ile ilgili hazırlanan harita okuryazarlığı konusuna ait sorunun seçeneklerinde, diğer sorularla karşılaştırıldığında biraz daha güçlü çeldiricilere yer verildiği söylenebilir. Coğrafya sorularının geneline bakıldığında, yıl içinde okul ve öğretmenlerinin yönlendirmeleri doğrultusunda düzenli olarak çalışan, konulara hâkim olan öğrencilerin rahatlıkla yapabilecekleri kolay ve orta zorluk düzeyindeki sorular olduğu görülmektedir.”

Felsefe Bölüm Başkanı Filiz Yıldırım’ın yorumu ise, “Felsefe soruları 2022 öğretim programı kazanımlarına uygun olarak hazırlanmış, önceki yıllara göre daha kısa paragraflardan oluşan yorum soruları şeklinde karşımıza çıkmıştır” şeklinde oldu. Yıldırım ayrıca, “Paragraflar geçen yıldan farklı olarak- filozofların görüşleri ile günlük hayatı da içine alan konularla harmanlanmış, böylece öğrencilere filozofları anlayabilmeleri için başka bir kapı da aralamıştır. Öğrencilerin klasik anlatımın ve kavramların aksine paragrafı anlamlandırması ve paragrafı iyi yorumlaması dışında sorunun seçeneklerini de anlaması ve yorumlaması bu yıl daha da ön plana çıkmıştır” şeklinde oldu.

TYT, YKS puanını ne kadar etkiliyor?

Kolejden diğer uzmanları görüşleri ise şu şekilde oldu:

“500 tam puanın oluşumunda TYT yüzde 40, AYT ise yüzde 60 etkilidir. Dolayısıyla TYT’de istediği performansı gösteremediğini düşünen adayların yarınki AYT ile bu durumu telafi edebileceklerini bilerek AYT’ye odaklanmaları önemlidir. TYT’de hedefine ulaştığını düşünen adayların ise YKS puanlarını riske atmamak için AYT’ye bu motivasyonla giriyor olmaları gerekmektedir. Öğrencilerin TYT’den çıktıktan sonra sorular hakkında konuşulan platformlara dahil olmamalarını ve mümkün olduğunca sosyal medyadan uzak kalarak kendilerini zihinsel ve psikolojik olarak yarın yapılacak AYT’ye hazırlamaları önerilmektedir.”

YKS sonrası için ebeveynlere öneriler

Velilere de tavsiyelerde bulunan uzmanlar şunları söyledi:

"Sınav sonrası adayları önemli bir tercih süreci bekliyor. Bu sürece donanımlı, araştırma yaparak ve yüksek motivasyonla hazırlanmaları önemli. Araştırmalar gösteriyor ki; gençlerin meslek kararı verirken en çok etkilendikleri kişiler ebeveynleri. Bu nedenle ebeveynlere “Ben sana demiştim” ile başlayan cümlelerden, kıyaslamalardan ve çocukları için yaptıklarını yüze vurmaktan uzak durmalarını öneriyoruz. Sınav sonrası kısa da olsa tatil yapmak herkese iyi gelecektir. Hem öğrenciler hem de ebeveynler zor ve yorucu bir süreci tamamlamak üzereler. Yaşanan stresten arınmak için sınav nasıl geçmiş olursa olsun sakin ve huzurlu vakit geçirmeye hem çocukların hem de anne-babaların ihtiyacı var. Bu nedenle ailecek keyifli vakit geçirmek için dinlenme planları yapılmalıdır. Kısa bir dinlenme-tatil sürecinin ardından tercih dönemine hazırlık yapmaya başlanmalı. Sınav sonuçları 20 Temmuz’da açıklanacak. Ancak meslekleri, üniversiteleri araştırmaya şimdiden başlamak sağlıklı olacaktır. Öğrencinin sınav sonucu hedeflediği, hayalini kurduğu üniversite ve bölümü karşılamayacak gibi görünüyorsa çocuklarının neler yapabileceğini, alternatiflerinin neler olduğunu birlikte değerlendirmeliler. Alternatifsiz olmak öğrencilerin yaşayacağı gerginliği arttıracak ve kendilerini çaresiz hissetmelerine sebep olacaktır.”

Bakmadan Geçme