'Kornea nakliyle görme kalitesi artırılabilir'
Keratit, keratokonus ve göze gelen travmalar sonucu gelişen görme kayıplarına karşı kornea naklinin başarı sağladığını belirten Doç. Dr. Aylin Kılıç, 'Korneada damar yoktur, damar olmadığı için insandan insana kornea naklinde hiçbir zaman doku uyumu aranmaz. Hiç görmeyen ya da sadece el hareketlerini gören bir hastanın nakil ameliyatından sonra uzaktaki insanları seçmesini ve televizyon izlemesini sağlayabiliyoruz' dedi.
Keratit, keratokonus ve göze gelen travmalar sonucu gelişen görme kayıplarına karşı kornea naklinin başarı sağladığını belirten Doç. Dr. Aylin Kılıç, 'Korneada damar yoktur, damar olmadığı için insandan insana kornea naklinde hiçbir zaman doku uyumu aranmaz. Hiç görmeyen ya da sadece el hareketlerini gören bir hastanın nakil ameliyatından sonra uzaktaki insanları seçmesini ve televizyon izlemesini sağlayabiliyoruz' dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Aylin Kılıç, kornea nakli ile ilgili bilgiler verdi. Doç. Dr. Aylin Kılıç, kornea naklinde gözün sadece ön tarafındaki tabakanın değiştiğini belirterek, 'Gözün ön tarafında kornea denilen saydam tabakanın kadavradan alınan başka bir korneayla değiştirilmesidir. Genellikle keratit, keratokonus ve göze gelen travmalar en başta gelen sebepler arasında yer alıyor. Yalnızca kornea sebepli görme kaybıyla gelen hastalara kornea nakli yapılabilir. Kornea nakli olacak hastaların bazıları gözü tamamen değiştirdiğimizi sanıyorlar fakat öyle değil. Ameliyata alınmadan önce hastalarımızı bilgilendiriyoruz, gözün sadece ön tarafındaki tabakayı değiştirdiğimizin bilincinde oluyorlar. Alınan tabaka 500 mikronluk çok ince bir tabaka oluyor. Saydam tabakayı değiştirirken tam kat tabaka da değiştirilebilir ya da öndeki saydam tabakanın sadece hastalıklı tabakası çıkarılır' dedi.
'Doku uyumu aranmıyor'
Doç. Dr. Aylin Kılıç, hastalığı olmayan ve testleri yapılmış sağlıklı bir insanın korneasının herkese uyabildiğine değinerek şöyle devam etti: 'Korneada damar yoktur, damar olmadığı için insandan insana kornea naklinde hiçbir zaman doku uyumu aranmaz. Sağlık açısından uygunluk testlerinin yapılmış olması gerekir. Kornea nakliyle başvuran hastalar için kornea bankasıyla iletişime geçiyoruz. Göz bankalarına başvurduğumuz zaman ellerinde kornea varsa bizimle iletişime geçiyorlar. Ülkemizde kaybettiğimiz her kişinin korneası alınmaz bu konuda çok hassas davranıyoruz. Göz bankaları korneaları kadavradan alıyor ve solüsyona koyuyor. Testleri yapılıyor, hücreleri eğer sağlıklıysa bekletiyorlar ve bize bildiriyorlar. Göz bankasına telefon ediyoruz, bize korneayı gönderiyorlar ve hastayı ameliyata alıyoruz. 2 hafta içerisinde o dokuyu kullanmamız gerekiyor. Ameliyat süreci hastanın durumuna göre 1 ila 2 saat arası sürebilir. Hiç görmeyen ya da sadece el hareketlerini gören bir hastayı bu ameliyattan sonra uzaktaki insanları seçmesini ve televizyon izlemesini sağlayabiliyoruz. Ameliyattan sonra hastaların hayat kaliteleri değişiyor, çok büyük bir avantaj aslında.'
'Çocukluk döneminde ret ihtimali yüksek'
Gözün nakil yapılan korneayı atabileceğine işaret eden Doç. Dr. Aylin Kılıç, 'Hastalara hiçbir zaman hayatları boyunca kalıcı diye söz veremiyoruz. Vücudun korneayı reddetmesi düşük bir ihtimaldir, çocukluk yaşlarındaki kornea nakillerinin ret ihtimalleri erişkinlere göre daha fazla olur. Nakil edilen korneanın vücuttan atılma süresi 2 ila 20 yıl arasında değişkenlik gösterebilir. Korneası doğuştan ince olan hastaların ise görmesi etkilenmediyse nakil olmalarına gerek yok. Eğer önlem almazsak, göz deliniyor ve hastanın kornea nakli olması gerekiyor' ifadelerini kullandı.